Kösem Sultan (Oyun, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları)
Yazan : Turan OFLAZOĞLU
Yöneten : Engin ULUDAĞ
OYUNCULAR:Şebnem Köstem, Kayra Erkmenkul, Burak Davutoğlu, Zeynep Özyağcılar, Yalçın Avşar, Münir Kutluğ, Caner Çandarlı, Ergün Işıldar, Ozan Gözel, Mehmet Bulduk, Enes Mazak, Selçuk Yüksel, Erhan Özçelik, Caner Biginer, Özgürefe Özyeşilpınar, Göksel Arslan, Metin Çoban, Serdar Orçin, Kutay Kırşehirlioğlu, Murat Derya Kılıç, Ç. Defne Gürmen, Tolga Yeter, Ö. Barış Bakova, Mevlüt Demiryay, Güneş Han, Müge Çiçek, Berk Samur, Doğan Şirin
KONUSU:Turan Oflazoğlu’nun iktidar üçlemesinin (“IV. Murat”, “Deli İbrahim”, “Kösem Sultan”) son oyunu. Sultan İbrahim’i öldürttükten sonra torunu Sultan Mehmet’i tahta oturtan Kösem Sultan’ın iktidar tutkusu bütün insanî değerleri hiçe sayacak derecededir. Kendi çıkarı uğruna halkın ve devletin bekaasını hiçe saymıştır. Gelini Turhan Sultan’la çatışarak iktidar hırsıyla ölüme koşan Kösem Sultan’ın tragedyası, tarihimizin önemli bir kesitini yansıtıyor.
Engin Uludağ’ın yalın ve döneme uyan rejisi, Serdar Orçin’in doğal ve sempatik oyunculuğu dışında bir hüsran oyunu “ Kösem Sultan “ Şebnem Köstem’in demode olmuş oyunculuk stili kendini yenileyememesinden mi yoksa yelpazesinin darlığından mı bilemem.ama bu tarz oyunculuğun artık kalmadığını hatta 80’li yıllarda terkedildiğini biliyor olmalı.böylesine abartılı ve doğallıktan uzak ses ve jest kombinasyonu kumak için çok uğraşmış belli ki.seyirciyi oyundan soğutan bu anlamsız görsel efekt yaratma çabası ne yazık ki oyunun en büyük handikabı.sanırım Hedda Gabler’den sonra ikinci bir Şebnem Köstem faciası izledik.yazık Osmanlının en entrik dönemlerden biri oynanamadan heba olmuş.
kösem sultan gibi Osmanlının en önemli dönemlerinden birini anlatan kösem sultan oyunu, şebnem köstem tarafından adeta katledilmiş. Köstem’in bu devrini tamamlamış artık örneği bulunmayan oyunculuğunu sergileyeceği oyunlar mutlaka vardır ama her oyunu böyle oynayarak seyirciyi çileden çıkarmaya ne hakkı var. Hedda gable gibi dünya klasiklerinden bir oyunu bu tarz oynarak yine mahvetmişti. Oyun zaten müsamere gibi bir oyun,oyunculuklar şehir tiyatrosuna hiç yakışmıyor. Okul oyunları bile daha kaliteli olur.üstelik engin uludağ bu tarz oyunların duayen yönetmeni. Oyunlarda en azından bir uslüp birliği olmalı,ama köstem herkesten ayrı grotowski oyunculuğuyla oyun adeta herkesin ayrı telden çaldığı bir havaya bürünüyor, serdar orçin adeta yama gibi duruyor,burak Davutoğlu sahnede dolanıyor.köstem kendini kuğu gölü balesinde sanıyor, peki bu oyuna yazık değilmi, bizlere yazık değilmi. Şehir tiyatroları şebnem köstem oyunlarına bu kadar para harcarken oyunların ne hale geldiğini görmüyormu. Bu rolleri hakkıyla oynayacak o kadar kadın oyuncuya yazık olmuyormu.tarihi bir oyun seyredeceğiz diye gittiğimiz tiyatrodan adeta alay edilmiş gibi çıkan bizler ne oluyoruz acaba….lütfen göz nurumuz şehir tiyatroları yöneticileri biraz kendinize gelin…
-bazı eleştirmenlerin beğendiği oyuncular vardır ve bu çoğu kez seyirci beğenisiyle örtüşmez. Çünki bizim eleştirmenlerimiz tiyatroyu kendileri kadar iyi, hatta daha iyi bilen seyirciler olduğunu bir türlü kabullenmezler.şebnem köstem’de bu tür oyunculara en iyi örneklerden biridir aslında, ve gereksiz yere abartılmıştır.böylesine abartılı jestler ve devinimlerle, böylesine atonal bir konuşma tarzıyla başka bir oyuncu oynasa sanırım yerden yere vurulur.hedda gabler’de seyirci oyunu terkediyordu. Burada da değişen bir şey yok,
kösem sultan gibi bir kişilik adeta komedi tipine dönüyor,oyundaki herkes böyle oynasa diyeceğiz ki oyun böyle yorumlanmış.ama o da değil. Okul tiyatroları bile daha ciddidir. Bizler oyunu seyrederken şebnem köstem seyirciyi ciddiye almıyor kafasına göre oynuyor diye düşündük, çünki her oyununda böyle aynı uslüp,aynı tip, ne oynadığı önemli değil o kendi bildiğini oynuyor, bizde oturup seyretmek zorunda kalıyoruz. Bu seyirciye hakarettir. Oyun için söylenecek bir şey yok, çünki ortada oyun yok.