Saygılarımla Efendim

Çevremizden itibar görmek için kişiliğimiz yetmez mi? İlla sağlam bir meslek sahibi mi olunmalı? Demek ki olunmalı…
Çoğunlukla herkes, anne-babamız bile bizlere sıkça meslek edinme konusunda bin bir öğüt verirler. Peki sizler neden biz gençlere sadece ‘iyi bir meslek sahibi olun’ demek yerine bu mesleği nasıl elde edeceğimizi anlatma zahmetinde bulunmuyorsunuz? Veya şöyle bakalım olaya. Benim ileriki yaşamımda çevremden göreceğim saygı, oturduğum bu rahatsız ve bel ağrısı yapan tahta sıralardan, kimyadan, matematikten mi geçecek ? Geçmemeli… Ki ben okumayalım demiyorum, demeyeceğimde. Okuyalım, okutalım lakin bu denli mecburiyet ve önyargıyla değil.Örneğin ilkokul mezunu birileri geldi oturdu yamacınıza.Size göre onunla aranızda olan onca farktan en göze batanı onda olmayan diplomalarınızdır,birinciliklerinizdir.E tabi sizlerde de an itibariyle oluşan bir özgüven, bir cesaret…
Hatırlıyorum halen. Ben küçükken mahallemize günde 2 defa çöp kamyonları gelirdi.İşte o çöp arabasının arkasına tutunup,açık havada giden 2 çöpçü amca vardır ya hani, işte onları iğrenmek yerine hep özenirdim ben.Soranlara ‘büyüyünce çöpçü olucam’ dermişim bir aralar.Bunu hatırlamıyorum ama kesin o amcalardan etkilenişimdendir.
Şimdi bizler onların yaptığı işleri yapmayı bırakın, çöp arabalarının yanından bile geçemiyoruz.Ve buna rağmen halen bir şeylere güvenip saygınlık görmek istiyoruz.
Meslek, bizler için sadece ‘para geliri ettiğimiz iş’ olmaktan çıkmaması temennisiyle,
‘Saygı’larımla efendim!

1 Yorum

  1. gencozan diyor ki:

    Goruslerinize tamamen katılıyorum. Çocuklara zoraki bir şekilde matematik, fizik, kimya vs. öğretmekten önce onlara ilim aşkı aşılanmalı. Kişi rotasını kendi belirlemeli. Aski halde önüne konan otu yiyen koyunlardan farkımız kalmaz. Düşünmeliyiz, sorgulamalıyız.

    Cevaplamak için giriş yapın

Yorum Yapın

Yorum yapmak için buradan giriş yapmalısınız.