FRİG SANATI

M Ö. XII. yüzyıl başlarında Hitit İmparatorluğunun yıkılmasıyla başlayan ve dalgalar halinde uzun bir süre devam ettiği düşünülen göçler ile Anadolu’ya girdikleri kabul edilen Frigler, antik yazarlara göre Brygler olarak anılıyordu ve Makedonyalıların komşularıydı. Frigler’in Anadolu’ya girdikleri ilk yüzyıllar hala büyük ölçüde karanlıktır. Geride bıraktıkları az sayıdaki yazıt Friglerin Hint-Avrupa dil grubuna bağlı bir dil konuştuklarını göstermektedir.

Antik batı kaynaklarına göre, Friglerin ilk kralı M.Ö. 8. yüzyılın ilk yarısında tahta geçtiği düşünülen ve aynı zamanda başkent Gordion’a adını vermiş olan Gordios’tur. Kral Godios’tan sonra tahta oğlu Midas geçmiştir. Asur kaynaklarında ise Muşkili Mita’dan söz edilmektedir. Bu nedenle genellikle Mita ile Midas’ın aynı şahıs, Muşkilerin de Frigler olup olmadığı konusunda tartışmalar bulunmaktadır. Kral Midas’ın ölümü hakkında Asur kaynaklarında herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, antik batı kaynaklarında M.Ö. 696 yılında gerçekleşen Kimmer istilası sonrasında intihar ettiği bilgisi bulunmaktadır.

Arkeolojik ve epigrafik buluntular Friglerin Kızılırmak Nehrinin doğusunda Çorum, Tokat ve Kırşehir, kuzeyde Samsun, güneyde Niğde ve Konya, batıda Eskişehir, Afyonkarahisar ve Kütahya yörelerinde etkinlik göstermişlerdir. Bu etkinlik alanı içerinde bulunan Gordion, Boğazköy, Alacahöyük, Pazarlı, Alişar, Maşat Höyük, Midas Şehri ve Dorylaion (Şarhöyük) gibi merkezler ile Frig tümülüslerinde gerçekleştirilen kazılar Friglerin kültürü ve kimlikleri gibi konularda oldukça önemli bilgiler sağlamıştır.

Başkent Gordion güçlü surlarla çevrili bir şehirdir. Gordion’daki resmi yapılarda en gelişmiş örneklerini gördüğümüz dikdörtgen planlı, taş kerpiç ve ağaçla inşa edilmiş “Megaron” denilen yapı tipi Batı Anadolu’da M Ö. III. bin yılından beri kullanılan yapı tipidir. Frigler bu yapıların ön cephelerini Batı Anadolu gelenek ve göreneklerine göre pişmiş toprak bezekli levhalarla, bazılarının tabanlarını da yine geometrik motifli renkli mozaiklerle süslemişlerdir. Çeşitli motifler halinde karşımıza çıkan bu boyalı levhaların en güzel örnekleri Gordion ve Pazarlı’da bulunmuştur. Bunlar; savaşçılar, aslan – boğa boğuşmaları, insan başlı at gövdeli veya kuş başlı varlıklar, hayat ağacının iki yanındaki keçileri gösteren figürler gibi konuları içermektedir.

Frig soyluları üzeri büyük toprak tümseklerle örtülü, ardıç ve sedir ağacı gibi kütüklerle yapılmış mezar odalarını içeren tümülüslere gömülmekteydi. Bu tarzda yapılmış odaların ahşap konstrüksüyonu ileri bir teknik göstermektedir. Tümülüsler geniş uzun çukurlar açılarak içine ahşap odaların yapılması sonrasında çevresinin moloz taşlarla doldurulmasıyla oluşturulmuştur. Ölünün ahşap odaya yerleştirilmesinden ve ölü hediyelerinin bırakılmasından sonra çatı örtülerek üzerine taş yığılmış ve onun üzerine de toprak yığılarak tümülüsler oluşturulmuştur.

Frig tümülüslerinin (yığma mezarlarının) en büyüğü Gordion’da bulunan yüksekliği 50 m ve çapı 300 m’ye ulaşan tümülüstür. Kral Midas’a ait olduğu düşünülen mezarda, oymalı ve kakmalı geometrik motiflerle süslü tahta panoların yanında duran, üçayaklı masaların üzerinde, içlerini daha küçük kapların doldurduğu büyük tunç kazanlar sıralanmış durumda bulunmuştur. Frigler aynı dönemde Doğu Anadolu’da egemen olan ve maden işçiliğinde çok ileri bir düzeye ulaşmış bulunan Urartu bölgesinden de bilinen tunç kazanlara kendi anlayışlarını katarak yeni bir stil yaratmışlardır. Ayrıca ahşap eşya üstünde oyma ve kakma tekniği ile yapılan geometrik motiflerde uygulanan tekniği yüksekliği, Friglerin maden işçiliğinde olduğu kadar ahşap işçiliğinde de çok ileri bir düzeye ulaştıklarına işaret etmektedir.

Frigler’in baş tanrıça olarak kutsadıkları Kybele MÖ. II. binde Hitit panteonunda “Kubaba” olarak yer almıştır. Bereketi, çoğalmayı temsil eden, genellikle yanlarında aslanla betimlenen ana tanrıça daha sonra Frigler aracılığıyla Sardes üzerinden batı dünyasına geçmiştir.

Çarkta biçimlendirilmiş Frig seramiği tek renkli ve çok renkli boya bezekli olmak üzere iki gruba ayrılır. Siyah ya da gri astarlı ve tek renkli türde, madeni kapların etkisinde kalarak yapılmış örnekler çok yaygındır. Bezekli olanlarda motifler genellikle kırmızımsı kahverengi ve açık renk astar üzerine çeşitli biçimlerde uygulanmaktadır. Çok sevilen geometrik bezekler arasında dikdörtgenler, üçgenler, dalgalı ya da zikzak hatlar, tek merkezli daireler, satranç tahtası motifleri fazla kullanılanlardır. Kabın tümünü kaplayan geometrik bezemeli olanların yanında panolara bölünmüş ve panoların içi hayvan figürleri ile doldurulmuş olanlar da vardır.

Kaynak: Arkeolog ünvan değişikliği sınavı ders notları

Yorum yapın

Yorum yapmak için buradan giriş yapmalısınız.