Telli Turnam
Soğuk bir odada güneşin camdan sızan ışığının gözünü almasıyla içinden hayıflanarak uyanmıstı Ali yine. Bir gün daha diyerek…Akşamdan kafasında planladıklarını hayata geçirme zamanı gelmişti. Annesi:uyandırmak için gelmişti ki Ali gülümseyerek uyandığını belirtip sessizce baktı annesine..
^Hadi kahvaltıya^..
Kapıyı kapatıp çıktıktan kısa bir süre sonra içini bir hüzün kaplamıştı..ansızın bir şimşek gibi sönüp gitmişti..kafasını sallayıp yoluna devam etti.Köy ahalisi kahvehanenin bahçesine oturmuş bir yandan güneşin tadını çıkarıyor diğer yandan kendi aralarında gülüp konuşuyorlardı. Kahvehanenin her önünden geçtiğinde yol gözünde daha da büyüyordu. İstemeden de olsa yine eski hatıralar kaplıyordu yüreğini, kızıyordu yine kendine ve başka bir şey düşünmeye çalışarak hızlı adımlarla tarlaya doğru gidiyordu. Aldığı en huzurlu yer annesinin kollarından sonra burasıydı..Ayşe’yi görene kadar.
Çok güzel bir arabaydı bugüne kadar gördüğü..lakin o kırmızı rengin içinde kendine doğru bakan simsiyah gözlerden ayıramadı gözlerini.. belki de üç dört saniyelik o sürede kalbi yerinden çıkacakmış gibi olup arabanın ardı sıra bakakalmasıyla bitmişti o garip hava.. birden bir türkü mırıldanı verdi sadece melodi vardı dudaklarında..ama nedense mutluluktan uçtuğu halde hüzünlü bir türkünün melodisini duyuyordu. Bu duygular içinde kendini traktörün üzerinde bulmuştu. Bir yandan tarlayı sürüyor bir yandan yaşadığı bu garip olayı çözmeye çalışıyordu. Etrafındaki arkadaşlarından duymuştu az çok böyle şeyleri ama kendisi ilk defa hissediyordu ve yaşıyordu da.. bir zamanlar bu tür durumlara güldüğünü hatırlayarak. Annesinin sesiyle bir anda bütün düşünceler silinmiş ve kendisini geldiği yöne bakarken bulmuştu. Zamanın nasıl geçtiğini hiç fark etmemişti bile. Söyleyecek gibi olmuştu annesine içinde ki kıpırtıyı ama vazgeçmişti aynı anda da.Yemeklerini yemiş eve doğru yol alıyorlardı yavaştan. Ali odasına kapanmış düşünceler halinde bulmuştu kendini. O sureti tekrar görebilme ihtimali bile onu ayrı heyecanlandırıyordu. Uyuyamayacakmış gibi hissetsede kapanmıştı bile gözleri. Sabah güneşin camdan sızan ışığıyla uyanmıştı her zaman ki gibi ama bu sefer içinden hayıflanmıyordu.. Daha ismini bile bilemediği kızı görme ihtimalini düşünürken köyün meydanında buldu kendini. Saatler geçiyor sanki inatmışçasına herkes oralardayken sadece o geçmiyordu oradan. Artık ümidini kaybettiği sırada adını bilmedği kız ona doğru yürüyordu. Akrabalarını yanına almış kalabalık bir şekilde bir yerlere gidiyorlardı. Ali öylece arkasından bakakalmıştı. Kafasında bir anda düşünceler beliriyor sonra ne düşüneceğini kestiremez halde çoçukluğundan beri gittiği ölü tepesine giderken buluyordu kendini.. En son babası için gözyaşı dökerek ayrılmıştı buradan, kendince bir daha gelmeyecekti buraya çünkü hep kendini kötü hissettiren bir yerdi burası düne kadar ama anmadan geçemezdi de o hisleri, babasının gözlerinin önünde öldürülmesi bir an bile gitmiyordu gözlerinin önünden. Daha dünmüş gibi ama o olayın ardından onsekiz yıl geçmişti Ali yirmi altı yaşında ama o izler hala o gün ki gibiydi hafızasında. Babası kan davasında ölen son kişiydi. O tarihten sonra kan davası bitmişti en azından bugüne kadar bir olay olmamıştı. Bugün çok farklı duygularla oradaydı ama sevdiği kızın yanındaki kişiler düşman ailenin çoçuklarıydı.. Birden içini bir korku kapladı.
Yoksa!!
Birden ayağa kalktı ve tekrar yola koyuldu. Akşam olmuş köydeki şenlik uzaklardan bile duyuluyordu. Davul zurna sesi bir anda şenlendirmişti içini evet düğün vardı köyde buda bir ihtimal o kızı görebileceği anlamına geliyordu, hızlı adımlarla köyün içine doğru geliyordu. Nerdeyse herkes oradaydı sanki gözleri o kızı arıyordu ve birkaç bakınmadan sonra göz göze gelmişlerdi tekrar. Tanışma ihtimali yüksekti bu gece ki nitekim öyle de oldu tesadüfmüş gibi görünen ama büyük planlarının ardından el ele halay çekerken buldu kendini Ali. Heyecandan bir diyecek olmuş fakat diyememişti. Sadece merhaba diyebilmişti. Ayşe muzip bir şekilde gülümsüyor cevap vermiyordu. Ben Ali diyebildi sadece. Gürültüden bir şey anlaşılmıyordu, Ali bitmesini hiç istemediği bir halay içinde Ayşe’ye bakıyordu kaçamak kaçamak.. Sonra birden Ayşe Ali’ye yaklaşıp kulağına doğru eğilip Ayşe ben deyip bir şeyler fısıldadıktan sonra halaydan çıkıp gitmişti. Şaşkın bir şekilde etrafına bakınıyordu Ali kimselerin fark etmemiş olmasını umut ediyordu bir yandan da.
Düğün bitmiş Ali ve annesi eve doğru yol almaya başlamıştı bile. Ali yine odasına doğru gidecekken annesi düğünde ki durumu fark etmiş olacak ki sadece: ^yanlış kalbe bağlanmayasın oğul dedi.^ Ali, annesinin ne demek istediğini anlamış olacak ki bir şey demeden odasına girdi. Yatağına uzandı ve artık ismini bildiği Ayşe’yi düşünüyordu. Demek ki oda benden hoşlandı deyip güldü bir an ve uyudu. Günler Ali ve Ayşe’nin sevdaya dönüşen aşklarının verdiği sarhoşlukla geçerken zaman geçiyor, gelecek planları yapıyorlardı. İkisi de bazı gerçekleri biliyordu. Ne Ali’nin ne de Ayşe’nin sevgilerinin aileler tarafından öğrenilirse olacakları düşünmeye halleri yoktu. Aslında kan davası bitmişti ama iki düşman aileden bugüne kadar böyle bir durum olmamıştı. Aşkları her şeyin üstündeydi onlara göre vermezlerse kaçacaklardı. Zaman geçiyordu Ali durumu annesine anlatmış lakin o sevgi dolu yumuşak başlı annesi biran da köpürmüştü. Hayır çıktı ağzından. Babanın katilinin kızını almam sana dedi annesi. Ali annesini ikna edemeyeceğini anlamış annesi ona başka yol bırakmamıştı. Büyük bir karar aldı Ali. Bunu Ayşe’ye de söyledi. Ayşe bütün kalbiyle Ali’nin di zaten. Aşkları o kadar büyüktü ki sonucun ne olacağını düşünmeden evet demişlerdi..o gün kararlaştırılmış gecesine kaçacakları o köyden. Her şey planlarındaki gibi işliyordu. Ali söz verdiği saatte gelmiş Ayşe’yi bekliyordu. Saatler geçiyor Ayşe gelmiyordu. Artık gelmeyeceğini gören Ali eve dönüyordu. Hiç uyumamış neden sorusunu kendine soruyordu. Aşkından şüphe mi ediyordu acaba? Yoksa Ayşe o kadar sevmemiş miydi Ali’yi? Sabah olmuş güneş ışığı gözlerine geliyordu yine Ali’nin hayıflandı tekrar. Başı zonkluyordu bütün düşüncelerden arındırmaya çalışırken kendini dışarıda buldu tekrar.
Son Yorumlar