İstanpoli projesi tanıtıldı

soldan sağa, Marietta Piekenbrock, RUHR 2010 Sanatsal Program Yönetmeni; Daniel Wetzel, Rimini Protokoll; Övül Avkıran-Mustafa Avkıran, 10+; Beyhan Murphy, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı; Michael Laub, Astrid Endruweit, Remote Control; Jan Zoet, Rotterdam Şehir Tiyatrosu Sanat Yönetmeni

Basın toplantısında projeyi istanpoli küratörü Maria Magdelena Schwaegermann yaptı ve İstanbul için kurdukları bir düşü, hayali gerçekleştirmeye istanpoli projesi ile başladıklarını anlattı. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı adına Genel Sekreter Yılmaz Kurt bir konuşma yaptı. İstanbul’un sanatçılardan her geçen gün daha fazla ilgi çektiğini belirterek istanpoli projesi çağdaş sanatlar için bir köprü projesi olacağını söyledi. Kurt, konuşmasında istanpoli projesinde istanbul halkının sadece izleyici olmaktan öte katılımcı olacağı için de İstanbul’un enerjisini ve dinamizmini sahneye taşımanın mümkün olacağını söyledi. Kurt İstanbullulardan bu uluslararası çağdaş sanat projelerinde yer almaya davet etti.

Kassas adını verdikleri projeyi hayata geçirmek için çalışmalara başladıklarını anlatan 10+ Sanat Yönetmeni Mustafa Avkıran kendilerine konu olarak sokak satıcılarını seçtiklerini söyledi. İstanbul’daki Sokak satıcıları ile bir tiyatro yapacaklarını, Kassas’ın eski bir Türkçe kelime olduğunu ve abuk subuk hikayeler anlatan kişi anlamına geldiğini söyledi. Avkıran, istanpoli projesinde insanların İstanbul ile olan ilişkisini sokak satıcıları üzerinden kuracaklarını anlattı.

Sanat projeleri Türkiye’nin AB ye girmesine katkı sağlar

Basın toplantısında söz alan RUHR 2010 Sanatsal Program Yönetmeni Marietta Piekenbrock, Almanya’da toplumlar ve kültürler arasında köprü projeleri yaptıklarını ve bu sanat projeleri sayesinde yabancı oldukları kültürleri tanıma fırsatı bulduklarını söyledi. İstanpoli projesinin de Avrupa Birliği’ne girmeya çalışan ve Avrupalılar tarafından da çok iyi tanınmayan Türkiye’nin ve Türk insanının bu sayede daha iyi şekilde tanınma fırsatı bulduğunu söyledi. Sanatçıların doğru sorulara doğru yanıtlar verdiğini, toplumlardaki oluşumları ve farklılıkları yansıtabildiklerini anlattı.