Abur Cubur Mahallesi (Çocuk Oyunu, Aysel Sarıca)

aysel-saricaTEMA: Obezitenin sağlığımıza ve hayatımıza olumsuz etkileri

HEDEF KİTLE: 7-12 Yaş Grubu

KARAKTERLER: Cadı, Peri, Cılız, Bakkal Amca, Göbekli, Şişman, Tombul, Doktor, Hemşire.

ABUR CUBUR MAHALLESİ

PERDE 1 SAHNE 1

(Sahnede tezgâh ve abur cubur ürünlerden oluşan bakkal vardır. Bakkal perde ile kapalıdır. Sahnenin ortasında bir kazan ve çeşitli otların olduğu bir sehpa vardır. Cadı kahkahalarla sahneye girer.)

CADI: Muhahhahaaa (Elinde şişesiyle kazana yönelir.)

CADI: Nihayet Okiratüs Otu’nu Salata Mahallesi’nden çalmayı başardım. Muhahhahaaa Şimdi mahallemizi görünmez yapabilirim. (Şişeyi kazana boşaltır, sahneyi dumanlar sarar, duman sonrası mahallede yeni bir gün başlar. Sahneye Bakkal Amca girer ‘oldukça kiloludur, zor yürümektedir’, tezgâhın arkasına geçer. Ardından obez çocuk Göbekli sahneye girer.)

GÖBEKLİ: Günaydın Bakkal Amca.

BAKKAL AMCA: Günaydın Göbekli bugün erkencisin. Bu mahallede kimse erken kalkmaz. Bugün işlerin ters gitmez umarım. Atalarımız ne demiş geç kalkanın işi yolunda gider. Tabi bakkallar hariç.

GÖBEKLİ: Kâbus gördüm Bakkal Amca. Rüyamda sebze yiyordum. Ispanak.

BAKKAL AMCA: Üstelik ıspanak, gerçekten kâbusmuş.

GÖBEKLİ: Ben de hemen sana koştum.

BAKKAL AMCA: Ah çocuğum seni anlıyorum. Hemen poşetini hazırlıyorum hem de kahvaltının yıldızlarından.

GÖBEKLİ: Heyyyooo cips ve colaaaa yanında çikolatalı bisküvi harikasın Bakkal Amcam.

BAKKAL AMCA: Uzmanlar ne demiş sağlıklı bir vücudun bol miktarda katkı maddesine ihtiyacı var hepsi bol katkı maddeli. (Elindeki poşeti uzatır.) Yahu senin yakın arkadaşın vardı neydi adı? ( Ağzına şekerleme atar) Bu şekerler unutkanlığa iyi geliyor. Şimdi hatırlarım.

GÖBEKLİ: Şişman. O hastalanmıştı ama bugün uğrayacak sana.

BAKKAL AMCA: Evet Şişman. Tabi hasta olur kahvaltısını ihmal ederse. Bana uğramazsa olacağı budur.

GÖBEKLİ: Şişman geç uyanıyor Bakkal Amca. Birazdan uğrar sana.

(Şişman sahneye öyle bir girer ki bakkaldaki raflar sallanır)

ŞİŞMAN: Hey ben geldim. Cuburlarımı çok özledim.

BAKKAL AMCA: Geçmiş olsun Şişman.

ŞİŞMAN: Teşekkürler Bakkal Amca. Sorma geçen gün Cılız’a sataştık. Ne oldu anlamadım. Bulaşıcı hastalık gibi ertesi sabah kahvaltımı yapamadım.

GÖBEKLİ: Bana bir şey olmadı.

ŞİŞMAN: Çünkü sen oturduğun yerden sadece konuşup durdun. Onu itekleseydin görürdün.

BAKKAL AMCA: Bakkalıma girmesine bile izin vermiyorum. Salata Mahallesi zibidisi ne olacak!

GÖBEKLİ: Şişman’da kahvaltısını alsın. Bakkal Amca bize müsaade.

BAKKAL AMCA: (Hazırladığı poşeti Şişman’a uzatır.). Eee ne yapacaksınız şimdi? Top mu oynayacaksınız?

ŞİŞMAN: Hah haaa hah haaa esprin süper Bakkal Amca. Biz de hiç kalori harcayacak göz var mı?

(Cılız sahneye elinde süt ve yumurtasıyla girer. Başı öne eğik, üzgün bir şekilde hızla yanlarından geçer, sahnenin diğer köşesindeki banka oturur.)

GÖBEKLİ: Felaket geçti buradan

BAKKAL AMCA: Size eğlence çıktı çocuklar.

ŞİŞMAN: Elbet Salata Mahallesi’nden getirdikleri yiyecekler bitecek.

GÖBEKLİ: O zaman o da bizim gibi olacak.

BAKKAL AMCA: Mahalleye de kötü örnek bu. O kadar sağlıklı abur cubur dururken sen kalk sağlığa zararlı ne varsa ye sebze et yumurta süt bozuntusu. Sakın muhatap olmayın bunla. Oyunlarınıza almayın.

GÖBEKLİ: Tabi ki (Şişman öyle şey olur mu anlamında başını sallar)

PERDE 1 SAHNE 2

(Cılız bankta oturmuş kendi kendine konuşur. Oldukça üzgündür.)

CILIZ: Ben niye onlar gibi olamıyorum. Onlar gibi abur cubur yiyebilsem keşke. Çok kilo alsam. Ah Perim nerdesin? Keşke hep yanımda olsan.(Peri sahneye girer.)

PERİ: Üzülme Cılız bu kâbus bitecek artık yanındayım. (sarılırlar) İyi bir haber getirdim. Sana olanları küremden izliyordum. Bir şeyler yapmalı tabi. Doktor ve Hemşire gelecek bu mahalleye ve herkesi bilinçlendirecekler. Aslında ne kadar hatalı beslendiklerini öğrenecekler.

CILIZ: Harika bir haber bu.

(Doktor ve Hemşire sahneye girerler.)

PERİ: Bak geldiler işte.

CILIZ: Hoş geldiniz. İyi ki geldiniz.

(Doktor ve Hemşire onu duymazlar. Yürümeye devam ederler. Sahnede dönüp dururlar.)

PERİ: Neden böyle yapıyorlar anlamadım?

CILIZ: Beni duymadılar bile.

PERİ: Bu işte bir iş var.

DOKTOR: Uzun zamandır yürüyoruz. Çok yakındı oysa. Gelmiş olmalıydık.

HEMŞİRE: O kadar dolaştık ki. Çok yoruldum. Civarda ne ev ne insan hiç bir şey yok.

DOKTOR: Benzin de bulamadık. Neler oluyor dünyaya. Sanki ikimiz kaldık dünyada.

HEMŞİRE: Bir saatlik yol oldu mu bize bir hafta. Yönümüzü kaybettik desem hiç mi ev, insan olmaz ilginç! (Sahneden çıkarlar.)

PERİ: Onları duyuyorum Cılız sen de duyuyor musun?

CILIZ: Elbette duyuyorum. Dinledikçe şaşkınlıktan küçük dilimi yutacağım.

PERİ: Onları duyabiliyoruz ama (Cadı kahkahalarıyla sahnededir.)

CADI: Muhahhahaaa ama göremiyorsunuzzz. Benim mahalleme nasıl girdin seni peri bozuntusu?

PERİ: Mahalleyi görünmez yaptın ama boşuna. Şimdi büyünü bozacağım (Tam kollarını kaldırdığında Cadı onu etkisizleştirir.)

CADI: Pışııkkkk büyümü bozmak için kırk küre sihir yap oldu mu canım hadi bana müsade. Muhahhahaaa

PERİ: Üh üh üh üh ühüüüüüü ihi ihi ihi ihiiiiiiii

(Cılız mendil uzatır gözlerini silmesi için)

PERİ: Mendil de mi kullanacaktım, bu günleri de mi görecektim. Çok güçsüzüm ayrıca. (Burnunu siler gürültüyle.)

PERDE 1 SAHNE 3

(Sahnede iki bank vardır. Göbekli ile Şişman bankta oturmuş, çekirdek çitleyip gazoz içerler. Arada çikolata yerler. Sahneye Cılız girer, ürkektir, diğer banka oturur. Elinde kitap ve bir kutu süt vardır.)

GÖBEKLİ: N’aber çöp adam!

(Cılız ses vermez. Kitap okumaya çalışır, sütünü içer.)

ŞİŞMAN: O sütlerin bir gün bitecek elbet. Aramıza bekleriz yakında.

GÖBEKLİ: Süt satan bakkal bulamayacaksın.

CILIZ: Bu çok fena olacak. Ben sizler gibi alışmadım. Umarım bu duruma alışırım.

ŞİŞMAN: Alışacaksın tabi. Bi çakarsam sana!

GÖBEKLİ: Şuna bak ya çarpsak bütün kemikleri kırılır.

CILIZ: (Sinirlenerek) Hayır kırılmaz. Çünkü süt içiyorum.

ŞİŞMAN: Demek bizi etkilemeye çalışıyorsun. Bakkal Amca bunu duyarsa bak bakim o kemikler nasıl kırılıyormuş. Bizim kalsiyumumuz proteinimiz ve karbonhidratımız her şeyimiz bu abur cuburlar tamam mı ama sen bunlardan yoksunsun ve hastasın. Seninle muhatap bile olmamız hata.

(Cılız yerinden kalkar tam gidecekken Göbekli önüne dikilir.)

GÖBEKLİ: Hey nereye!

CILIZ: Sizi rahatsız ettiğimi fark ettim. Eve gitsem iyi olacak.

GÖBEKLİ: Konuşmamız bitmedi daha. Biz sana git dedik mi?

ŞİŞMAN: Sen olmasan biz kiminle eğleneceğiz?

(Cılız yerine oturur. Göbekli yerine geçer.)

GÖBEKLİ: Ha şöyle!

ŞİŞMAN: Göbekli farkında mısın, Cılız sürekli aynı giysileri giyiyor.

GÖBEKLİ: Bedenine göre kıyafet bulması zor tabi. O da bizim gibi sağlıklı olsa katkı maddeli beslense bedenine göre değişik kıyafetleri olur.

CILIZ: Bundan şikâyetçi değilim. Siz istediğiniz gibi düşünebilirsiniz. İnsanları görünüşlerine göre yargılayabilirsiniz ama bu yaptığınız hiç doğru değil.

GÖBEKLİ: Sağlıklı beslenme, sonra bizi suçla.

ŞİŞMAN: Boş ver kanka bu adam olmaz.

GÖBEKLİ: Sinirimi bozma. Sinirimi bozma. İkile. (Cılız siner)

PERDE 1 SAHNE 4

(Bakkal bölümü perdeyle kapalıdır. Cadının evi vardır. Doktor ve Hemşire boş sahnede dolaşır.)

HEMŞİRE: Geri dönsek iyi olur. Bulamayacağız.

DOKTOR: Kaybolduk başarabilir miyiz? Açıkçası emin değilim.

HEMŞİRE: Denemek zorundayız.

DOKTOR: Yönümüzü değiştirelim. (Sahneden çıkarlar. Peri sahneye girer.)

PERİ: Nasıl periysem! Özel güçlerimi kullanamıyorum. Ah Cadı ah! (Cadı kapısını açar.)

CADI: Onu da alacaktım. Ama perilerin gücünü tümüyle yok eden iksiri henüz keşfedemedim.

PERİ: Hayret cadılığında bir sınırı varmış demek.

CADI: Merak etme o sınırları da aşacağım. O iksiri bulacağım. Muhahhahaaa

PERİ: (Kulaklarını kapar) Öyle gülmesen olmaz mı?

CADI: Kötüler her zaman gülermiş. Muhah-ha-haaa (Gülüşü perinin cevabıyla kesik kesik azalır.)

PERİ: Son gülen iyi gülermiş.

CADI: Hadi canım yoluna! Doktor ve Hemşireyi görürsen selam söyle. (Kapısını kapatır.)

PERİ: Güçlerim olacaktı ah böyle konuşabilecek miydin?

(Sahneye Cılız girer)

CILIZ: Benimle dalga geçilmesinden bıktım.

PERİ: Bende Cadının beni aşağılamasından…

CILIZ: Hiç mi umut yok?

PERİ: Kimbilir?

CILIZ: Doktor ve Hemşire gelse herkes gerçek sağlığın ne olduğunu öğrenecek ama işte!

PERİ: Umutlu olmak zorundayız. Ben de iletişim kurmaya çalışıyorum arkadaşlarımla. Umarım başarabilirim. (Doktor ve Hemşire koşarak sahnede tur atarlar. Fondan yırtıcı hayvan sesleri gelir.)

DOKTOR: Kaç kaç kaçalımmm!

HEMŞİRE: Ay bu ne ya! Mahalleden hariç her şeyi bulduk. Vahşi hayvanları bile. Aaaaayy! (Sahneden koşarak çıkarlar.)

PERİ: Ah Cadı çok fazla oldun artık çoookkk!

PERDE 1 SAHNE 5

(Sahneye Göbekli ile Şişman dans edip şarkı söyleyerek girer.)

Abur Cubur Abur Cubur

Sağlık için cubur

Abur Cubur Abur Cubur

Sağlık için huzur

Abur Cubur Abur Cubur

Bizler için gurur

Abur Cubur Abur Cubur

Zayıflar için kusur

ŞİŞMAN: Kanka bunu internete koyalım kesin tıklanma rekoru kırarız.

GÖBEKLİ: Dans nasıldı ama bir numara

ŞİŞMAN: Dans etmesek mi acaba kalorimizden olmak iyi değil.

GÖBEKLİ: Şöhret için ödememiz gereken bir bedel olabilir.

ŞİŞMAN: Yok biz dans etmeyelim yoksa bu sadece Salata Mahallesi’nde tutar.

GÖBEKLİ: Fark etmez kanka ünlü olduktan sonra bizim mahalle dansımıza laf etmez. Düşünsene dünyaca ünlü oluyormuşuz. Kazandığımız parayla Abur Cubur Marketler Zinciri açarız. Sanatımız aracılığıyla dünyaya sağlık taşırız.

ŞİŞMAN: Şiir gibi oldu kanka. Bizde yetenek var. Keşfedilmeyi bekliyor.

GÖBEKLİ: Bundan sonra bana Şair Göbekli de.

ŞİŞMAN: Star Şair Göbekli derim.

GÖBEKLİ: Ha ha haaaa süper! Bu arada bizim sıfır beden nerde ya! Sataşacaktım bu keyifle.

ŞİŞMAN: Hey kanka bugün fazlasıyla sanatsallığın üzerinde. Sıfır beden ha bayıldım.

GÖBEKLİ: Elbet onu da bir gün yüz beden yapacağız. (Bakkal Amca sahnededir.)

ŞİŞMAN: Bakkal Amcaya uğrayalım hadi. Madem bizim sıfır yok. Biz de abur cuburlarla keyfimizi bulalım.

GÖBEKLİ: Bakkal Amca bize cola, cips, çikolata versene.

BAKKAL AMCA: Aferin çocuklar işte böyle. Annelerinizi de düşünüyorsunuz. Onları bütün gün mutfakta uğraştırmıyorsunuz. Kendilerine ayıracak bir sürü zamanları oluyor. Hayırlı evlatlar sizi.

GÖBEKLİ: Ne güzel söyledin Bakkal Amca.

ŞİŞMAN: Alkış Bakkal Amcaya. (Seyirciler alkışlarsa Cılız sahneye girer ve onlara ‘niye alkışlıyorsunuz bu yaptığınız hata. Sağlıksız onlar’ diyecektir. Göbekli tarafından sahneden kovulacaktır. Seyirci alkışlamazsa o zaman da Şişman ‘sizi cadıya şikâyet edeceğim, sağlıktan hiç anlamıyorsunuz’ diyebilir. Sahne kararır. Cılız sahneye gelir, her zaman oturduğu banka oturur ve ışık sadece onun üzerindedir.)

CILIZ: Dışlanmak nedir bilir misiniz? Farklıyım diye itilmek… Zayıfım diye bana yapmadıklarını bırakmıyorlar. Suçum onlar gibi olmamak. Elimde değil olsa. Ben böyle beslenmeye alıştım. Abur Cubur istemiyor bünyem. Annem evde yapmayı seviyor bütün yemekleri, tatlıları, kekleri… Onun elinden yapılan her şey o kadar tatlı geliyor ki bana, ihtiyaç duymuyorum abur cuburlara. Ben böyle sağlıklı kalmayı başardım. Salata Mahallesi’nde yaşarken biz böyle öğrendik. Keşke bu mahalleye hiç taşınmasaydık ama babamın işi nedeniyle taşınmak zorunda kaldık. Kimse beni aralarına almıyor. Hiç arkadaşım yok. Hiç arkadaşınızın olmaması ne demek biliyor musunuz? Ben biliyorum ve çok üzülüyorum. Kendime hiç güvenim kalmadı. Utanıyorum kendimden. Bazen dışarıya bile çıkmak istemiyorum. Herkesten kaçmak istiyorum. Kimsenin beni sevmediğini düşünüyorum. Bu bir kâbussa bitsin artık. Lütfen bitsin. (Sahneye 3. Obez çocuk Tombul girer, parlayan gözleriyle.)

TOMBUL: Üzülme ben seninle arkadaş olabilirim.

CILIZ: Gerçekten mi? (Sarılırlar)

PERDE 1 SAHNE 6

(Peri Cılız’la buluşur.)

CILIZ: Ne oldu çok acil dedin?

PERİ: Bir umut.

CILIZ: Bir umut mu? Heyecanlandım şimdi.

PERİ: Arkadaşlarımla iletişime geçmeyi başardım. Bana dediği senin bu mahalleden bir çocukla arkadaş olmayı başarman gerekiyormuş. Eğer o kişiyi ikna edersen kilo vermeye, mahalleyi görünür yapabilirmişiz.

CILIZ: Dün sanırım bir arkadaş edindim.

PERİ: Harika!

CILIZ: Ama onu ikna etmem çok zor. Hatta bu mümkün değil.

PERİ: Kendine güven. Bunu başarabilirsin. Sana güveniyorum.

CILIZ: Birazdan buluşacağız.

PERİ: Senden güzel haberler bekliyorum.

CILIZ: Benim elimde sihirli bir değnek yok ki nasıl güzel haber verebilirim?

PERİ: Benim elimde de sihirli değnek kalmadı. Senden güzel haber beklemekten başka sihirim kalmadı.

CILIZ: Daha dün tanıştım. Ondan ilk buluşmamda aykırı istekte bulunursam onu kaybederim.

PERİ: Onu ikna etmek zorundasın aksi takdirde her şey daha kötü olacak.

CILIZ: Zamana ihtiyacım var.

PERİ: Hayır yok! Bundan sonraki hayatına abur cuburla mı devam etmek istiyorsun. Yoksa senide mi kaybediyorum?

CILIZ: Deneyeceğim. (Peri sahneden çıkar sahneye Tombul gelir.)

TOMBUL: Arkadaşım benim ( sarılır)

CILIZ: Hoş geldin dostum benim.

TOMBUL: Dost olmadık daha sadece arkadaşız cıvıtma.

CILIZ: Sen bir dostsun bana. Çünkü onlardan farklısın. Beni dışlamadın. Bunu bir arkadaştan öte bir dost yapabilir.

TOMBUL: Senin için daha ne yapabilirim söyle!

CILIZ: Söyleyemem.

TOMBUL: Neden?

CILIZ: Seni kaybetmekten korkuyorum.

TOMBUL: Benim adım Tombul’sa beni asla kaybetmezsin. Sadece kötüysen kaybedersin.

CILIZ: İsteyeceğim şey benim için iyi ama senin için kötüyse eğer?

TOMBUL: Bana zor sorular sorma.

CILIZ: Bu mahallede kendimi çok yalnız hissettim, bir tek ben zayıfım.

TOMBUL: Bizim gibi olmak istersen sana seve seve yardım ederim.

CILIZ: Ondan emin değilim.

TOMBUL: Başka türlü bu yalnızlıktan kurtulamazsın.

CILIZ: Tersten düşün.

TOMBUL: (Başını ayaklarına indirir poposunu dışarı çıkarır) Düşünüyorum.

CILIZ: Öyleyse varsın.

TOMBUL: Elbette varım hatta bunu daha iyi kanıtlayabilirim (osurur)

CILIZ: Çok kötü kokuttun.

TOMBUL: (Doğrulur) Tersten düşünmeye çalıştığımda hep böyle oluyor.

CILIZ: Çünkü tersten düşündüğünde de düz düşünüyorsun.

TOMBUL: Sen gerçekten bizim mahalleden değilsin. İletişim problemi yaşıyoruz farkında mısın?

CILIZ: Haklısın ama sana nasıl anlatabilirim?

TOMBUL: (Cebindeki çikolatayı çıkarır ve arkadaşına uzatır.) Bunu yemeye çalış.

CILIZ: Yiyemem anla beni.

TOMBUL: Sorun değil ben yerim.

CILIZ: Sen de yemesen.

TOMBUL: Ne demek yemesen! Ben bunu yemesem annem kızar. Sağlıksız olurum.

CILIZ: Onu yemezsen benim gibi olabilirsin.

TOMBUL: Ne dedin sen?

CILIZ: Kötü bir şey değil. Bak ne olur hemen kızma, küsme, gitme.

TOMBUL: Sen bana çok kötü bir şey teklif ettin.

CILIZ: Kendini benim yerime koy. Sen de bana abur cubur teklif ettin. Bu da benim için böyle bir şey anlıyor musun?

TOMBUL: Ama ısrar etmedim.

CILIZ: Ben de etmiyorum. Sadece teklif ediyorum. İstersen bir düşün. Bana benzemek istemez misin?

TOMBUL: (Yüzünü buruşturur.) Kusura bakma ama hayır.

CILIZ: Hemen cevap verme biraz düşün.

TOMBUL: Düz düşüneceğim.

CILIZ: Evet düz düşün, tersten düşünmeni ben de istemem. (el sıkışırlar)

(İkisi birden) – Anlaştık öyleyse.

PERDE 1 SAHNE 7

(Doktor ve Hemşire kafesin içindedirler. Cadı küresinin başındadır olanları izlemektedir.)

DOKTOR: Biri bizimle fena dalga geçiyor.

HEMŞİRE: Haklısınız. Vahşi hayvanlardan kaçarken kendimizi bir kapanda bulduk.

(Cadı kahkalarla güler.)

CADI: Muhahhahaaa Çok eğleniyorum bunlarla çok. Mahallemin çocuklarına izleteceğim bunu. Abur cubur eşliğinde keyifle izlesinler.

(Peri sahneye gelir.)

PERİ: Son gülen iyi gülermiş. Bekle.

CADI: Bekleyenler çok ağlarmış diye biliyorum. Muhahhahaaa hiç uğraşma keyfimi bozamayacaksın.

PERİ: Yakında gülecekmişim gibi bir his var içimde.

CADI: Olsun tabi ne de olsa işin sihrinden öte hislere kaldı. Muhahhahaaa

PERİ: Of ya of periliğimi iki paralık ettin. (hışımla sahneden çıkar)

CADI: Peri olduğuna bin pişman oldu garip. Muhahhahaaa

(Sahne kararır, Cadı Doktor ve Hemşire sahneden çıkarlar. Kapan sahne dışına alınabilir. Göbekli ve Şişman sahneye girer, bellerinde oyuncak tabanca ile. Sahnenin diğer köşesinden de Tombul ile Cılız gelir. Onların tabancası yoktur. Ağır adımlarla birbirlerine yaklaşırlar.)

TOMBUL: Cılız sen kenarda bekle beni. (Cılız kenara çekilir)

ŞİŞMAN: Kendine fazla güveniyorsun Tombul. Göbekli sen de kenarda bekle. (kenara çekilir)

(Dövüşürler ve dövüşü Tombul kazanır.)

TOMBUL: Bundan sonra Cılız’la dalga geçerseniz kemiklerinizi kırarım. (Göbekli ve Şişman sahneden koşarak çıkarlar.)

CILIZ: Sen çok iyi bir dostsun.

TOMBUL: Sen de öyle. Biliyor musun bugün hiç abur cubur yemedim.

CILIZ: Ne diyorsun!

TOMBUL: Dün çok düz düşündüm ve kararımı verdim. Seninle dost olacaksam biraz fedakârlıkta bulunabilirim. Dostlar kötü günler içindir.

CILIZ: Çok mutluyum. İyi ki senin gibi bir dostum var.

TOMBUL: Biraz hızlı gelişen bir dostluk oldu ama olsun.

(Doktor ve Hemşire üzerleri yırtık bir şekilde sahneye girerler)

DOKTOR: Bulduk Abuk Subuk Mahallesi’ni bulduk.

HEMŞİRE: Abur Cubur Mahallesi burası.

DOKTOR: Evet Abur Cubur Mahallesi.

(Cadının sesi fondan gelir.)

CADI: Bu nasıl olur, imkânsız!

DOKTOR: Ama ya yine kayboldu off.

HEMŞİRE: Bir görünüyor bir kayboluyor.

(Peri sahneye girer.)

PERİ: Tombul koş hareket yap ne kadar kalori harcarsan o kadar iyi.

(Tombul olduğu yerde koşmaya başlar.)

CADI: Dur diyorum sana dur!

(Tombul koşmaya devam eder, Cadı sihirli sözler söyleyerek onu durdurmaya çalışır.)

CADI: İyiliktos a kötülikus u

İyiliktos a kötülikus u

(Sahnede dumanlar yükselmeye başlar. Tombul durur. Bu kez Doktor ve Hemşire görünmez olur.)

DOKTOR: Hey ne oldu size. Bu kötü ses neydi öyle?

PERİ: Cadı bu mahalleyi görünmez yapmıştı, şimdi de sizi.

HEMŞİRE: İnanmıyorum bu kadar macera çok fazla.

PERİ: Bir çaresi var ama. (Cılız’a döner.) Göbekli’yi ikna et çabuk. Abur cubur yememeli.

CILIZ: İmkânsız.

PERİ: O zaman Bakkal Amca’yı ikna et.

CILIZ: O hepten imkânsız.

PERİ: Aaaaa sıkıldım ama o imkânsız bu imkânsız. Bir periye bu kadarı çok fazla. İstifa ediyorum. (Sahneden çıkar.)

CILIZ: Ama ama of yaaa! Bıktım. (Bakkala gider abur cuburlara saldırır.)

(Tombul olduğu yerde bayılır. Doktor ve Hemşire sahnede görünür. Bakkal Amca Cılız’ı dürter. Cılız döner Hemşire’nin ‘sus’ işareti yaptığını, Doktor’un da başını olumsuz anlamda salladığını görür.)

DOKTOR: Bırak onları hepsi geçti.(Cılız sevinçle gözlerine açar ve coşkuyla bağırır.)

CILIZ: Yaşasın biz kazandık!

DOKTOR: Sağlık kazandı.

(Peri sevinçle sahneye gelir.)

PERİ: Cadı kaybetti. Son gülen iyi gülermiş. Hah hah hah haaaaa (Peri gülerken cadının ağlama sesleri fondan gelir ve Perinin gülmesine karışır.)

CADI: (Gözlerini silerek sahneye gelir.) Son gülen iyi güler deyip durdun güldün de ne oldu? Başın göğe mi erdi! Hiç de güzel gülmüyorsun kim demiş son gülen iyi gülermiş diye (seyircilere döner) alın işte berbat gülüyor.

PERİ: Kaybedene kazananın gülüşü ne zaman güzel göründü ki!

CADI: Peri peri olalı bi doğru söz söyledin. Gelin çocuklarım mahallemize gidelim. Yeni mahallemize asla ulaşamayacaklar.

( Göbekli ve Şişman ‘ hayır anlamında başlarını sallarlar. Cadı bu kez Bakkal Amca’ya bakar o da gelmez.)

CADI: ( Sahnedeki Abur Cubur Tabelasını eline alır) Salata zibidileri sizi artık buna ihtiyacınız olmayacak.

PERİ: Haklısın bundan sonra bu mahallenin adı Organik Mahallesi olacak.

CADI: O ne demekmiş?

PERİ: Doğal demek.

CADI: İyice kafayı yemişsiniz. Hepiniz hastasınız. Hadi size sağlıksız günler. (Sahneden çıkar.)

HEP BİRLİKTE: Güle güle Cadı Hoş geldin sağlık.

1 Yorum

  1. Aysel SARICA avatarı Aysel SARICA diyor ki:

    Oyun hakkında soracağınız bir soru veya danışmak isteyeceğiniz bir durum için mail adresim

    Cevaplamak için giriş yapın

Yorum yapın

Yorum yapmak için buradan giriş yapmalısınız.