Yağız Delikanlı (Umur Özlüer)

Umur Özlüer

Umur Özlüer

Haberi aldığımda inanmak istememiştim. Onca badire atlatmış Yağız Delikanlı, bu ameliyattan da nasıl olsa sağlıklı çıkmıştır diye aradığımda yanıt alamadığım cep telefonuna geçmiş olsun mesajı bırakmıştım.

Sanki, mesajım onu yaşama geri döndürebilecekmiş sandım o an için.

Halbuki “O” o sırada gökyüzü sahnesinde yeni oyununa başlamıştı bile.

On gündür elim bir türlü elim kaleme gitmiyor.

Yazdığım yazı onu anılar dünyasına sonsuza dek bağlayacak, bir daha göremeyeceğim korkusu kapladı benliğimi.

Celil Yağız iflah olmaz bir tiyatro sevdalısı ve şiir tutkunuydu.

Tiyatro ve sinema sanatçısı.olan Yağız, fasılasız 45 yıldır sahnede.Yüksek öğrenim görmüş .Düzce Üniversitesinde öğretim görevlisi, fonetik,diksiyon hocası.Devlet tiyatrolarında oyuncu,devlet senfoni orkestralarında anlatımcı olarak çalıştı.Belgesel film yapımcısı.Doğa ve ormanlarla ilgili 18 adet eseri yayınlanmıştır. Sokrates’in Savunması..Kral Lear, Suçsuzlar Suçlular Çağı, .Ayla Öğretmen gibi onlarca oyunu yönetmiş ve oynamıştır. Tek kişilik Nutuk., İnsan Gibi Üç Garip, Halet Abla, Kuvayi Milliye Destanı oyunları, sunduğu şiir dinletileri ile seyircinin alkışlarına doymayan Celil Yağız için bulunduğu her yer sahnedir. Bir dost toplantısı, Kalimerhaba’nın Sanat Sofrası, Marmaris Kalesi, mangal başı, kahve köşesi ayrımı yapmaz, içinden çağlayan sesi ,nerede olursa olsun, arkadaşları, dostları ve toplumla paylaşırdı. Marmaris’te sahnelediği şimdi Kahveci olan Netsel Marina mini Amfi Tiyatrosu’ndaki Biraz Gelir misiniz? oyunu, sahne bulamadığında tarlada, plajda sahnelediği Derya Gülü oyunu, karşılıklı sohbetimizde ortaya çıkan ve onca emekle hayata geçirilen ömürsüz Sanat Gemisi projesi aslında kenti yönetenlere ve yönetmeye talip olanlara uygulamalı bir ders ve yapılması gereken ilk işin Marmaris’e acilen bir tiyatro salonu kazandırılması mesajından ibaretti. Ancak geçen onca yıla rağmen hala görüyoruz ki bu oyunları izleyerek, kendilerini geliştiremeyen rant yöneticilerinin, yıllar sonra, yeni proje diye ortaya koydukları sadece sahilde mühürlenen bir çay bahçesi inşaatı ve halkın haklı tepkisinin korkusu ile geri adım attıkları dönme dolap projeleridir. Belediyenin Marmaris Sanat Evi ise, çoktan yapılması gereken, uluslararası etkinliklere kucak açacak kapasitede gerçek bir Marmaris kültür sanat merkezinin atölyelerinden ibaret bir yatırım olarak ancak hayata geçirebilinmiştir.

Gençlere verdiği tiyatro derslerinden, Camilerde görevli din adamlarına diksiyon fonetik ve şan eğitimi vermeye kadar bıkıp usanmadan tiyatro sanatını yaygınlaştırmaya çalışan, düzgün konuşmanın iletişimdeki önemini hayatı boyunca anlatan Yağız Delikanlı, bu sanatın içinde bulunduğu kıyım günlerinde çekip gitmekte belki de haklıydı.

Ormanlarda görev yaptığı günlerden, tiyatro dekorlarını çakmaya başladığı zamanlara kadar yılmadan sahne tozu torbalayan Yağız için, ne bir yenilgi ne de bir yılgınlık söz konusuydu aslında. O sadece sahne değişikliği yapmıştı bu son hamlesi ile.

Attığı bu adımla hem seyircinin kadir kıymet bilenine, hem de tiyatro sanatına emek veren unutulmaz değerlerin bir arada bulunduğu gökyüzü sahnesine sıçrayıverdi birden bire Yağız delikanlımız.

Ocak Ayı’nda devam eden yaprak dökümü, genç yaşında Marmaris’te geçirdiği bir trafik kazası sonucu on bir günlük yaşama tutunma mücadelesinin ardından, aramızdan ayrılan Huban Öztoprak, yılların tiyatro emekçisi Selçuk Uluergüven, Kemal Bekir, kötü adam rollerinin iyi kalpli insanı Süheyl Eğriboz ve destanı yazılan bir kadını Halet Abla, (Halet Çambel) gibi sanat ve bilim dünyasına emek veren dostlarımızı bizden ayırdı.

Tüm sevdiklerimizin ışığı ve alkışı her daim bol olsun, eserleri ile anılarak yaşasınlar.

Bu yıl da tüm engellemelere rağmen, “Sanat Engel Tanımaz” diyerek, 08 – 28 Mart 2014 tarihleri arasında Marmaris ve İstanbul’da eş zamanlı gerçekleşecek olan 9. Uluslararası Marmaris Kadın ve Sanat Festivali’nin geleneksel 21 Mart Dünya Şiir Günü Etkinlikleri, Celil Yağız anısına yapılacak ve alkışlarla anacağız sevgili dostumuzu.

Hoşça kalın, dostça kalın, yaşamın biriktirdiklerinizle değil, verdiklerinizle renkleneceğini, anlam kazanacağını, asla unutmayınız.

Yorum yapın

Yorum yapmak için buradan giriş yapmalısınız.