Gönüllü Öğretmen (Çocuk Oyunu, İsmail Serdar)
Cemre yine her sabah olduğu gibi derse geç kalır. Ayaklarını sürte sürte sınıfa girer.
- Cemre: “ Off yine ne yapacağım ki okulda.Çok canım sıkılıyor,keşke bugün öğretmen hiç gelmese.”
Bunu duyan Emre:
- Emre : “Olur mu Cemre? Bugün öğretmen muhakkak gelmeli.”
- Cemre : “Niye ki?”
- Esma : “ Senin haberin yok mu?
- Cemre : “Benim bu okulda,bu sınıfta bilmediğim bi şey mi var ?Elbette biliyorum da anımsayamadım bir anda, aklım gelmedi?
- Esma : “ Bugün 24 kasım”
- Cemre : “Eee ne olmuş 24 Kasım’a”
- Zeynep : “Yok artık daha neler? Şaka yapıyorsun değil mi?”
- Cemre : “Yoo ben ciddiyim ne vardı bugün? Haa tamam tamam şimdi hatırladım,ya bugün Atatürk’ü anacağız.”
- Ahmet : “ Bi kere o 10 Kasım’da akıllım.”
- Cemre : “ Biliyorum şaka yaptım bugün Cumhuriyet Bayramı değil mi?”
- Canan : “ Yok yok sen hakikaten ciddisin.”
- Ahmet : “Kızım bugün öğretmenler günü bi kere,senin dünyadan haberin yok.”
- Cemre : “Biliyordum be ben sadece sizi deniyodum. Hem ne olmuş öğretmenler günüyse?”
- Mahir : “Ne demek ne olmuş?Bize bunca zaman emek veren,bizleri yetiştiren öğretmenlerimizin günü bugün.Bari bugün uslu dur sınıfta.”
- Cemre : “Hadi be emekmiş!Bi kere ben daha iyi öğretirim ondan.Zaten beni de hiç sevmiyor.”
Bu sırada müdür içeri girer.
- Müdür : “ Çocuklar öğretmeninizin müdürlükte işi var onun için biraz gecikecek.”
Bu haberi duyan Cemre çok sevinir.
- Cemre : “ Oleyy yaşasın Allah dualarımı kabul etti.”
- Müdür : “ O gelene kadar birisi başınıza geçsin ,size göz kulak olsun.Kim durmak ister?”
- Cemre : “Ben ,ben öğretmenim ben gönüllü olurum.”
- Müdür : “Tamam kızım sen gel dur bunların başında tamam mı?
- Cemre : “Tamam öğretmenim.”
- Müdür : “ Çocuklar öğretmeniniz gelene kadar size Cemre başkanlık edecek tamam mı?
- Çocuklar : “Tamam öğretmenim.”
- Ahmet : “Bak Cemre istediğin oldu artık öğretmensin,Hadi bakalım göster marifetini bize ders anlat da görelim öğretmenliğini.”
- Emre : “Evet hadi bize ders anlat.”
Arkadaşlarından gazı alan Cemre kasıla kasıla :
- Cemre : “Evet çocuklar sizi sözlü yapacağım bakalım neler biliyorsunuz?ilk soru geliyor: Atatürk Samsun’a ne zaman çıktı?”
Öğrenciler parmak kaldırır.Cemre içlerinden Esma’yı seçer ancak bir problem vardır Cemre sorduğu sorunun cevabını bilmez:
- Esma : “ 1920 mi ?”
- Cemre : “ E şey Emin misin?
- Esma : “ 1919 olmasın?”
- Cemre : “Ben ne bileyim bilsem sana sormam değil mi?
Bu sırada Canan ısrarla parmak kaldırır.Zaten sorunun cevabını bilmeyen Cemre umutlanır:
- Cemre : “Dur bakalım Canan biliyo galiba.Sen söyle Canan.”
- Canan : “Yok ben onun için değil ,tuvalete gidebilir miyim diyecektim Cemre?”
- Cemre : “ Sırası mı şimdi tuvaletin? Yok tuvalet muvalet otur yerine.”
Sırasıyla öğrenciler parmak kaldırır tuvalet için izin ister Cemre çıldıracaktır.
- Cemre : “Yeter susun ! Yok tuvalet falan oturun yerinize.Bak şimdi giderim müdüre ona göre.”
Çocuklar susarlar ama Mahir parmak kaldırır.Cemre zaten kızgındır Mahir’e bağırır:
- Cemre : “Mahir Türkçe anlamıyorsun galiba tuvalete gitmek yok dedik sağar mısın?Otur altına yap”
- Mahir : “Yok ben cevabı verecektim ya ?
- Cemre : “ Haaa öyle desene be kardeşim”
- Mahir : “Bırakmadın ki konuşalım.”
- Cemre : “Neyse uzatma ukalalığın lüzumu yok biliyorsan söyle.”
- Mahir : “19 mayıs 1919’da çıktı.”
- Cemre : “ İkinci soru Beden Eğitimi dersinden,Mustafa sen söyle bakalım: Uzun atlama nerelerde yapılır?”
- Mustafa : “Olimpiyatlarda”
- Cemre : “Başka?”
Mustafa : “ Başka başka … ha birde okulda yapılır.”
- Cemre : “Nerde dedin?
- Zeynep : “Okulda dedi.”
- Cemre : “Ne okulu be, nerde yapıyoruz okulda?”
- Mustafa : “Nerde olacak uzun eşek oynarken tabii.”
- Cemre : “ Otur yerine terbiyesiz seni bi de alay ediyor şimdi seni bi uzatırım görürsün,otur yerine çabuk.Üçüncü soru İngilizce’den Zeynep sen söyle: “What” demek ne demek? ”
- Zeynep : “What” demek ne demek Cemre.
- Cemre : “Ben de sana onu soruyorum kızım What demek ne demek?”
- Zeynep : “Yok yok Cemre What Türkçe’de “ne” demek.”
- Cemre : “Ya sen benimle alay mı ediyorsun?”
- Zeynep : “Ne alakası var Cemre sen sordun ben söyledim.”
- Cemre : “Bak hala konuşuyor,otur yerine ukala ,terbiyesiz.Ya amma zormuş sizinle uğraşmak bee.”
Bu sırada öğretmen işini bitirmiştir ve sınıfa girmektedir.Çocuklar ayağa kalkar.
- Öğretmen Melis: “ Oturun çocuklar ,kusuruma bakmayın işim vardı müdürlükte biraz geciktim.Müdür beyden duydum Cemre durmuş başınızda.”
- Cemre : “Evet öğretmenim.”
- Öğretmen Melis : “Teşekkür ederim canım benim sağ ol.Aslında iyi de olmuş,senin işini halletmeye gitmiştim müdürlüğe.”
- Cemre : “Okuldan mı atıyorsunuz beni yoksa?”
- Öğretmen Melis: “Yok canım ne alakası var .Bu sabah müdürlüğe sana burs ayarlamaya gittim.”
- Cemre : “Niye öğretmenim?”
- Öğretmen Melis : “Senin ihtiyacın var da ondan.Biliyorum maddi imkansızlıklar seni zorluyor,daha iyi şartlarda sen de çok başarılı olabilirsin.Bu konuda sana güveniyorum.”
Öğretmenin bu sözleri üzerine Cemre başını eğer ve öğretmenine :
- Cemre : “Öğretmenim sizin hakkınızda yanılmışım.”
- Öğretmen Melis : “Niye? Ne oldu ki?”
- Cemre : “Sabah siz gelmediğinizde çok sevindim çünkü beni sevmediğinizi düşümdüm.”
- Öğretmen Melis : “Olur mu evladım ben öğrencilerim arasında seçim yapmam ben hepinizi çok seviyorum.”
- Cemre : “Hem ayrıca öğretmenliği de kolay zannediyordum bi ders bile dayanamadım valla.”
- Öğretmen Melis : “Şimdi anladım mı ne kadar zor olduğunu?”
- Cemre : “ Anladım öğretmenim ve bundan sonra size söz veriyorum derslerime çok çalışacağım, sizi hiç üzmeyeceğim .”
- Öğretmen Melis : “Tamam Cemre sana inanıyorum.Şimdi oturabilirsin.”
Cemre yerine geçerken geri döner :
- Cemre : “ Haa öğretmenim unutmadan”
Öğretmenine sarılır ve :
“ ÖĞRETMENLER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.”
çok sağolun