”Adım Adım Sokak” projesi adım adım büyüyor

1616289_3999208755538_912001257_n-horzMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlama bölümünden Gülzade ŞENTÜRK ve Sena BARIŞ tarafından başlatılan Adım Adım Sokak projesi Mart 2013′ten bu yana adım adım büyüyor.İstanbul merkezli hareket, Bursa, Kastamonu’dan sonra diğer illerde de sahneye çıkmaya hazırlanıyor.

Adım Adım Sokak projesinin amacı;

-Çocukların ve engellilerin, birey ve kentli olarak anayasal ve temel haklarının farkına varmalarını sağlamak,

-Yapılan etkinliklerle çocukların ve engellilerin gözünden kentin olumlu ve olumsuz tüm özelliklerinin farkına varılmasına yardımcı olmak,

-Sorunları farklı ifade biçimleriyle ele almak,

-Kent ortamında farkındalık yaratmak,

-Duygusal gelişimi açısından bir arkadaş grubu ve yetişkinlerle vakit geçirmeleri sağlanarak kendi fiziksel mekanına uygun kestirimlerde bulunmalarını sağlamak olarak belirlenmiş.

Türkiye’nin genel sorunlardan biri olan kentleşmedeki eğilimlerin ve farklılaşmaların kentlere ve kentlilere olan etkisini gözlemlemek amacıyla oluşturulan bu proje; kentlerde ki artan araç sayısı ile gelen trafik sorununa, apartmanlaşmanın artmasına, inovasyonun gelişmesi ve kentsel dönüşümle birlikte kentlere yapılan müdahaleler gibi nedenlerle ‘sokak kullanımı’nı ve ‘sokak kültürü’nü giderek azaltmasına, sokakların yaşanabilir alanlar olduğunu unutturmaya başlamış olmasına değiniyor.

Günümüz şehirlerinde gelişme yaratılan soyut mekanlarda genellikle kararların üstten dayatmacı yaklaşımlar sonucunda giderek betonlaşan, yükselen şehirler arasında; sosyal hayatını devam ettirebilen ortak mekanların devamlılığı; sosyal hayatın yaşamını sürdürmesi açısından önemlidir. Bu ortak alanlardan birisi de sokaklardır. Sokakların devamlılığını sağlamak sosyal hayatı geliştirmeyle sağlanabilir. Sosyal hayat geliştirilirken, sokaklarda yeni şehirleşme etkisiyle korumasız ve oyunsuz kalan çocukların sokak ile ilişkisi kurularak, hem bugün hem de gelecek için yaşanır ve birlikte zaman geçirilebilir bir sosyal yaşam alanları oluşturulmaya yönelik olmalıdır.

Günümüzün sanayileşmiş dünyasında nüfusun büyük çoğunluğu kentsel alanlarda yaşamaktadır. 21. yüzyılın başlarında Asya ve Latin Amerika’daki 15 yaş altı dünya çocuklarının %44′ü kentsel alanlarda yaşamakta iken, Birleşmiş Milletler Nüfus Bölümü’nün (United Nations Population Division) yapmış olduğu çalışma ise 2025 yılından itibaren gelişmekte olan ülkelerde ki her 10 çocuktan 6′sının kentlerde yaşayacağını göstermektedir .

Çocuklar kentte alınacak kararlarda ihmal edilmemesi gereken bir kitle olmuşlardır. Fakat bir yerleşim bölgesinde kentsel düzenleme ve mekanın organizasyonu planlanırken genel olarak gözardı edilen ve ruhsal ve bedensel gelişimlerine yeterli alanlar oluşturulmayan bireyler olmuşlardır. Konuya gereken önem verilmemesinin nedeni yetişkin bireylerin geçiş aşaması olarak yaş gurubuna yönelik beklentilerinin olmaması ve çocukların kendi yaşam alanlarını oluşturacak bir topluluk olamayışı ailelerinden gelen bilinçsizlik ve giderek artan tüketim toplumu ilişkisi aslında normal birey olan çocukları adeta dezavantajlı gruplar ve üzerine çalışılması gereken ayrıcalıklı bireyler haline getirmiştir.

Çocukların oy veren kimseler olmamaları ve belirlenen hizmetlerde çoğu zaman bunun dezavantajını yaşadıkları ise bir gerçektir . Kentler, aktif biçimde her genç ya da çocuk vatandaşlarının kendi yaşadıkları kent hakkında alınan kararlarda etkili olmalarını, yaşadığı kente dair isteklerini ve fikirlerini dile getirebilmelerini, aile, toplum, sosyal yaşama katılımlarını, temiz ve sağlıklı su içmelerini ve en uygun sağlık koruması kullanma hakkına sahip olmalarını, eğitim, sağlık-bakım ve barınma ihtiyaçları gibi en temel gereksinimlerinin karşılanmasını, sömürü, istismar, şiddet ve suistimalden korunmalarını, sokakları güvenle kullanmalarını, arkadaş edinmelerini ve oyun oynayabilmelerini, hayvanlara ve bitkilere, yeşil alanlara sahip olmalarını, kirlenmemiş ve sürdürülebilir bir çevrede yaşamalarını, kültürel ve sosyal olaylara katılımlarını, etnik kökenine, dinine, gelirine, cinsiyetine ve engelli olup olmamalarına bakmaksızın her hizmete ulaşabilmelerini sağlayarak her çocuğun yaşadıkları kent içinde eşit haklara sahip birey ya da vatandaş olmalarını sağlamayı gerektirmektedir .

Yapılan bir çok çalışma sonucunda çocuğun davranışlarının, kişilik ve zeka gibi özelliklerinden çok, çocuğun içinde bulunduğu mekanlar tarafından belirlendiği kanıtlanmıştır (Barker, 1968, Bechtel, 1977, Wieker, 1979). Bu nedenle çocuğun toplumun bir bireyi olmasında, sosyalleşmesinde ve gelişmesinde çocuğun etkileşim içinde olduğu konut yakın çevresi, okul ve çocuk oyun alanları, parklar gibi kentsel açık alanlar büyük öneme sahiptir Başta çocuklar olmak üzere dezavantajlı grupların kent ortamında ki önemleri sebebiyle, projenin hedef kitlesi olarak dezavantajlı gruplar (çocuklar ve engelliler) belirlenmiştir. Bugüne kadar yapılan etkinlikler çocuklarla gerçekleştirilmiş, engelli bireylere yönelik çalışmalara da başlanılmıştır.

Gönüllülük esasına dayalı geliştirilen Adım Adım Sokak projesi kent ortamındaki farklı sorunlarla çocukları ele almaktadır ve almaya devam edecektir. Çocuklar dışında diğer dezavantajlı bireylerin de önemini vurgularken Adım Adım Sokak projesi engelli bireyler için de çalışmalarını başlatmıştır.

Herhangi bir kurum ya da kuruluşa bağlı olmayan proje, maddi kâr amacı gütmeyip gülen yüzlerden beslenen, sosyal sorumluluk kapsamında geliştirilmiş . Proje ekibi başta Gülzade ŞENTÜRK, Sena BARIŞ ve Mehmet Aydın ELCAN olmak üzere gönüllü herkesi ağırlamaktan memnuniyet duyar. Kendinden farklı olana farklı gözle bakmamayı kabul eden ve bir arada yaşayabilen bir nesil olabilmek umuduyla…

***

Kaynaklar:

- UNICEF, The State Of The World’s Children, Children in an Urban World, New York, 2012 -UNICEF, Türkiye’de Çocukların Durumu Raporu, Ankara, 2011

-ÇUKUR, Duygu, Türkiye’de Bir Öteki Olarak Çocuk ve Kent Planlamada Temsil Sorunsalı, Yüksek Lisans Tezi, İzmir, 2003 -TANDOĞAN, Okşan, İstanbul’da Çocuk Dostu Kent İçin Açık Alanların Planlama, Tasarım ve Yönetim İlkelerinin Oluşturulması, Doktora Tezi, İstanbul

-ÖZDİĞER, Zeynep Pınar, Çocuk Hakları Bağlamında Kentsel Mekan- Çocuk İlişkisi: Arnavutköy Örneği, Lisans Bitirme Tezi, İstanbul, 2009

-KİRAZOĞLU, Füsun, Fiziksel Çevre- Çocuk İlişkileri, Açık Oyun Mekanları ve Çocuk Dostu Çevre Kriterleri ÜZerine Bir Değerlendirme; Bakırköy ve Beylikdüzü Örnekleri, İstanbul, 2012

-Proje kapsamındaki tüm fotoğraflar ve afişler Adım Adım Sokak projesi kapsamında proje ekibi tarafından hazırlanmıştır.

Yorum yapın

Yorum yapmak için buradan giriş yapmalısınız.