Madımak Oteli’nde ben de olacaktım!

Edip Akbayram

Edip Akbayram RS Fm ’de Michael Kuyucu ’nun hazırlayıp sunduğu “Müziğin Kilometre Taşları” adlı programa özel açıklamalarda bulundu. Yılların sanatçısı Edip Akbayram Sivas Katliamı olarak anılan Madımak Oteli olayları sırasında kendisinin konser vermek üzere Sivas’a davet edildiğini ve otele gidişini şans eseri yaşanan bir olayla iki gün ertelediğini  açıkladı ve “Utanç Otelini Müze Yapın” çağrısında bulundu.

Madımak Otelinde Ben de Olacaktım

Edip Akbayra , Michael Kuyucu’ya Madımak Oteli katliamı ile ilgili ilginç bir anısını şu sözlerle açıkladı.  “Sivas’a bende çağrıldım bir konser vermek için.. O dönem on sene TRT’den yasaklıydım. Sivas’a gitmeden İki üç gün kala Ankara’dan bir haber geldi. Denetimden on şarkımın geçtiğini söylediler ve beni TRT prodüktörleri aramaya başladı. Dedim ki bizi dinleyen yurttaşlarımıza şarkılarımızı sunalım Sivas’a bir iki gün sonra gidelim. Eğer TRT’den gelen o teklif olmasaydı Sivas’ta Madımak Otel’inde bende olacaktım.Otelde sahne sıramı bekliyor olacaktım ve o canlarla beraber belki de yaşamda olmayacaktım..Onları saygı ile anıyorum…”

Utanç Otelini Müze Yapın

Edip Akbayram Sivas Olayları üzerine “Türküler Yanmaz” adlı eserini yaptığını söylerken o otelin bir müze olmasını istediğini söyledi. Akbayram :  “Diri diri insanları yaktılar bende tepki olarak “Türküler Yanmaz” adlı çalışmamı yaptım. Bugün o utanç otelinin en azından bir müze haline getirilmesini en azından yakınların bizlerin yarasını az da olsa hafifletir diye düşünüyorum, Kültür Bakanının pek sıcak baktığını da sanmıyorum ama tarih sorgulayacaktır…Bir kebapçı dükkanı olmaktan çıksın orası..” dedi.

12 Eylül Yargılamaları Bir Tiyatro

Edip Akbayram  Rusya’nın Sesi adlı radyoda Michael Kuyucu ’ya 12 Eylül mağdurlarından biri olduğunu şu anısı ile anlattı. “Maddi manevi bir ambargo yaşadım. Sanatçı barıştan yanadır, dünyanın tüm sanatçılarına bakın hepsi barış ve sevgi sözcüklerini kullanır. Bizler sanatçı olarak hep darbelere karşı olduk,  evrenselleşmenin ve çağdaşlaşmanın temel direkleri bunlardır. 1980 darbesinin ertesi günü İzmir Fuarında çalışıyordum. Ertesi gün beni muhasebeye çağırdılar ve “maaşınıza zam işinize son” dediler. “Neden” dedim “sizi çalıştırırsak gazinomuzu kapatırlar” dediler. “Benim suçum nedir” dedim “Sizin suçunuz solcu olmak” dediler..1985-86 yılına kadar hiç kimse çalıştırmadı beni,bir darbecilerden  korktular. TRT bana on yıl ambargo uyguladı o dönem TRT ‘nin başında olan  başkanlarının hepsi kendi egolarını ve politikalarını  bizler üzerinden uyguladılar.” dedi.

 

Michael Kuyucu , Edip Akbayram’a günümüzde yapılan 12 Eylül yargılamaları hakkında ki görüşünü sorduğunda ise Akbayram şu yanıtı verdi :  “Şu anda tiyatro oynanıyor ve buna da gülüyorum, başka bir şey de söylemek istemiyorum..” .

Bir Babanın Çocuğuna Ayakkabı Alamamasının Üzüntüsünü Yaşadım Edip Akbayram 1980 darbesinden sonra kendisine uygulanan ambargo yüzünden büyük sıkıntılar yaşadığını ve çocuğuna ayakkabı alamayan bir baba olduğunu söyledi.Akbayram “Hiçbir zaman karamsar olmadım, bu süreç içinde işkence yaşayan arkadaşlarımı gördüm, ülkesinden kaçanları gördüm. Bunlar utanç verici şeyler. Bir babanın çocuğuna ayakkabı alamamasının üzüntüsünü yaşadım. Bunu yaşarken de o kadar para getirecek  teklifler gördüm ki ayakkabı alamayan babaya iki kat para getirecek teklifler getirdiler, ama teslim olmadım ve her karanlık akşamın bir sabahı vardı dedim” diyerek 12 Eylül rejiminin kendisine uyguladığı rejime karşı nasıl direndiğini açıkladı.

Yorum yapın

Yorum yapmak için buradan giriş yapmalısınız.