Türkiye Sanat Hareketi’nden basın açıklaması

basin-aciklamasiKültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, TBMM’de yaptığı konuşmasında bir yandan ‘Sanat kurumlarını kapatmayacağız’ derken; diğer yandan “Devletin malî güçle ve kadrolarla kültür sanat alanı içinde bulunmaması gerektiğini” vurgulayarak daha da belirsiz ve çelişkili bir ortam yaratmıştır. Sayın Bakanın sözleri; kendi konuşması içindeki vurgularla, Başbakanın bu konudaki söylemleriyle, AKP İktidarının kültür sanat alanındaki icraatıyla ve 2013 yılı Mayıs ayı ortalarında belgesiyle ortaya çıkan “TÜSAK” yasa taslağıyla da çelişmektedir. Kaldı ki devletin mali güçle sanat alanının içinden çekilmesi, zaten kurumların kapatılması sonucunu getirir. Görünen odur ki “kapatmayacağız” sözü; “TÜSAK” yasa taslağına karşı sanatçıların ve halkın yükselen tepkisini yatıştırmaya yönelik olarak yapılmıştır.

Yasa taslağının, sanat kurumlarımızın ve sanatçılarımızın görüşleri alınmadan, büyük bir “gizlilik içinde” hazırlanmış olması da iktidarın bu yöndeki gerçek niyetini ortaya koymaktadır. Bu konuda sanatçıların örgütlendiği kuruluşların katılacağı bir yasa çalıştayı öneren TOBAV’ın 04.10.2013 tarihli ve 46.463 imzalı dilekçesine Bakanlık tarafından bugüne değin bir yanıt bile verilmemiş olması, bu niyetlerinin açık göstergesidir.

Mevcut iktidar kültürsüz ve sanatsız bir Türkiye yaratmak istemektedir. “Turizme eklenen kültür” anlayışıyla, yıkılmasına karar verilen “Atatürk Kültür Merkezi” örneğiyle, Mehmet Aksoy’un “İnsanlık Anıtı”nın ucube bir saldırıyla yıkılmasıyla, yayımlanmamış kitabı bile tehlikeli görerek yasaklayan kültür anlayışıyla bu tutumunu defalarca ortaya koymuştur. “Devlet Sanat Kurumları”nın tümünü ortadan kaldıran “TÜSAK” yasa taslağı bu tutumun son örneğidir.

Ortaya çıkan “Türkiye Sanat Kurumu ile Sanatın Desteklenmesi Hakkında Kanun Taslağı (TÜSAK)” Devlet Tiyatrolarını, Devlet Opera ve Balesini, Güzel Sanatları, Devlet Senfoni Orkestralarını, Devlet Çoksesli Korosunu, Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği Koroları ve Toplulukları ile belediyelere bağlı benzer sanat kurumlarını ortadan kaldırmaktadır

Bu kurumlarda görev yapan binlerce oyuncu, müzikçi, şarkıcı, dansçı, ressam, heykeltıraş vb. sanatçı; emekliliğe zorlanmakta, dönemleri bitince kadroları iptal edilmektedir. Böylece sanat kurumlarının yeniden hayat bulmasının önü de kapatılmaktadır.

Kurumlar yok edilerek sanat alanı yürütülemez. Projeler bazında, sürekliliği olmayan toplama gruplar oluşturularak opera, bale, tiyatro, orkestra, koro sanatı icra edilemez.

Kurumlar ve sanatçılar ortadan kaldırılınca, sanat alanı siyasî iktidarın atayacağı on bir üyeden oluşan bir siyasî kurula, “Türkiye Sanat Kurulu”na terk edilmektedir. Siyasî partilerin anlayışına bırakılan sanat toplumun tümüne yansıyamaz. İktidarın belirleyeceği kurum da Türkiye’nin değil, işbaşındaki partinin “Sanat Kurumu” olur. Bu işleyiş bölünmeye, dönüşü olmayan bir yıkıma yol açar.

Bu nedenle sanat alanı için özel statüler ile tüzel kişilikler öngörülmüştür: “Sanat, siyaset kurumunun müdahalesinden arındırılmalı, siyasî iktidarların değişiminden etkilenmemeli, evrensel işleyişi içerisinde yaratılıp topluma sunulabilmelidir”. Şimdi bu yaşamsal ilkeler yok edilmektedir.

“Sanat Konseyi” ve benzerini yapılandıran hiçbir uygar ülke, AKP gibi var olan sanat kurumlarını ortadan kaldırmayı aklından geçirmemiş, sanatı siyasetin emrine vermeyi düşünmemiştir. Tam tersine, kurumları daha fazla kaynakla desteklemek, sanatı siyaset kurumunun etkisinden arındırmak için bu tür yapılar oluşturulmuştur.

Hazırlanan taslakta; kaynak almak için proje sunanlar, kaynağı verenler, tam yetkili siyasî iktidar vardır. Ancak sanatçılar ve sanat kurumları yoktur. Taslak; sanatın yapılışını ve sunumunu bir ilişki kültürü içinde rant alışverişine dönüştürmektedir.

Bu taslak, konservatuvarların, müzik ve sahne sanatları fakültelerinin, güzel sanatlar fakülteleri ile eğitim fakültelerinin sanat eğitimi veren bölümlerinin varlıklarını da ortadan kaldırılmasına yol açacaktır. Bu alandaki yetkili ve ilgili herkesi duyarlılığa çağırıyoruz.

Bu yasa taslağıyla, hayat damarlarımızdan biri koparılmakta, halkın nitelikli sanatla yaşama ve yükselme hakkı yok edilmektedir. Daha da önemlisi, bu düzenlemeyle iktidar; Türkiye’yi evrensel boyutta geçerliliği bulunan sanatla uluslararası kulvarda yarışma alanından çekmekte, ona; sanatı kurumlaştıramamış üçüncü sınıf bir ülke, bir Orta Çağ toplumu olmanın yolunu göstermektedir.

Toplum yaşamında büyük rahatsızlıklara ve yıkıma yol açacak taslak bir an önce gündemden çıkartılmalıdır.

Türkiye Sanatçılar Hareketi olarak, sanat kurumlarını yok eden ve sanatsız bir Türkiye öngören “TÜSAK” yasa tasarısını reddediyor, tüm sanatçılarımızı ve yurttaşlarımızı sanatı savunmak adına bu çabamıza ortak olmaya çağırıyoruz.

İnanıyoruz ki Cumhuriyetin yarattığı çağdaş insan birikimimiz ve sanatçılarımız, sanata ve aydınlanmaya karşı hazırlanan bu düzenlemeyi reddecektir.

TÜRKİYE SANATÇILAR HAREKETİ:

Adana Filarmoni Derneği

Ankara Çoksesli Müzik Derneği (AÇMD)

Ankara Devlet Konservatuvarlılar Derneği (ADK-DER)

Antalya Filarmoni Derneği

Besteciler Orkestra Şefleri ve Müzikologlar Birliği (BESOM)

Bursa Filarmoni Derneği

Çağdaş Sanatlar Vakfı (ÇAĞSAV)

Devlet Tiyatrosu Opera ve Balesi Çalışanları Yardımlaşma Vakfı (TOBAV)

Devlet Tiyatrosu Sanatçıları Derneği (DETİS)

İstanbul Filarmoni Derneği

Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası (Kültür Sanat Sen)

Kültür ve Sanat İşgörenleri Sendikası (Kültür Sanat İş)

Müzik Eğitimcileri Derneği (MÜZED)

Opera Solistleri Derneği (OPSOD)

Opera ve Bale Sanatlarını Geliştirme Vakfı (OBV)

T. C. Sanatçı İnisiyatifi

Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği (TOMEB)

Türk Dünyası Kültür ve Sanat Derneği

Türkiye Filarmoni Derneği

Türkiye Kültür ve Sanat Hizmetleri Kamu Görevlileri Sendikası (Türk Kültür Sanat Sen)

Çalışan ve emekli sanatçılar

Konservatuvar, Güzel Sanatlar ve Sanat Eğitimi Bölümleri Öğrencileri

Konservatuvar, Güzel Sanatlar ve Sanat Eğitimi Bölümleri Öğrenci Velileri

Sanat Eğitimcileri

Yorum yapın

Yorum yapmak için buradan giriş yapmalısınız.