Korkulu Ruya

“Korkulu rüya ”
Hasan kira kaldığı evden çıkıp her zamanki gibi derse koşuyordu . Yola vardıklarında sol tarafa baktı , arabaler uzakta olduğundan çabuk yolu geçmeye çalıştı . Birden ayağı kaldırım çizgisinde takıldı ve ayakkabısının üstü para – para oldu . Şu an öyle bil ki , Hasan’ı araba vurdu . Yok , belki de araba vursaydı bu kadar kalp ağrısı , iç sarsıntı geçirmezdi . . Ya araba vurup öldürür , ya da hafifçe zedelenerdi . . .
Çünkü o , ” şapaşki ” ye benzer ayakkabıya 40 lira verip aldığında onu sonbahar ve kış aylarında giyinmeyi hedeflemektedir , bütcesini zora düşürmüştür . Şimdi o ne yapacaktı ?
Ailesinin maddi durumu iyi değildi . O , bu III kursta okuyordu . Bu 3 yıl içinde ebeveynlerinin onun okuması , ehityaclarının karşılanması için nelere qatlaşdığını , ne çile çektiğini bir o biliyordu , bir de Allah .
Şeker hastası olan annesi ev işlerin güçle yola veriyordu . Ayağında damar hastalığı olan babası Hasan’ın yüksek eğitim alması icin birilerinin kişisel tasarufatında işlemekten tutmuş sürüş , inşaatlarda fehlelik , taş ustalığına kadar zahmetli işlerde çalışıyordu . ( Oysa , doktor ona 3 kg dan fazla ağırlık kaldırmaya izin vermiyordu ) . Artık havalar soğuduğu için babasının eli bu ağır işlerden de çıkmıştı . . .
Hasan’ın hem okuyup , hem işlemesine ise ne ebeveynleri ikna oldu , ne de okumakla çalışmak bir yerde alınmıyordu . . . Derslere ciddi yanaşmayıb işlese idi , gerek kazandığı parayı da semestrin sonunda sınavdan geçmek için vermek zorundaydı. . .
Hasan çaresiz ve umutsuz durumda kaldırım üste oturup ne yapacağını bilmiyordu . .
Nasıl oldu ki , bu tür dikkatsizlik etti ?
Çünkü o , üst başının beğenisine , ayakkablarına dikkatle yanaşırdı . . .
Cebinde bulunan para yeni ayakkabı almaya yeterli etmeyecekti .
O , kendi kendine düşündü :
- Aileme telefon edip söylesem , ayakkabı almak için parayı nereden olursa , kendi boğazlarından kesseler de , çevremden borç alırlarsa , hatta dilenmek de olsa bulup gönderecekler . Ancak Hasan iyi biliyordu ki , ebeveynlerinin 150 lira bursun yarıdan fazlası ona aylık talebi karşılamak için gönderiliyor , kalanı ise Hak’tan onların ihtiyacın , hiç ilaçların da almaya yeterli değildi .
Allah’ım bu tür çaresiz , yardımsız durumda ne yapacağım , derse nasıl gedecem ?
Öyle yırtılıp ki , tamir de edilesi değil ki , tamir etdirim ” diyerek gözleri dolmuş şekilde içten feryat ediyordu . . .
O , hıçkırarak hüngür hüngür ağlamak , derdini haykırmak istedi , ancak sesi çıkmıyor , onu buz gibi ter basıyordu . . .
Aniden dik atılıp uykudan uyandı . Gecenin bir alemi vardı .
Şimdi uykuda geçirdiği heyecandan , korkudan , bir de ki , bunun uyku olmasının sevincinden ihtiyar olarak yanaklarından gözyaşı sızıyordu . . .
Hasan yatağından kalkıp kapıya sarı gitti ve sevinç gözyaşları dökerek ayakkabılarını boyadı ve yol çarpayısının baş tarafından yere koydu . Sonra yatağına girip uyumaya çalıştı
P. S. Size bir sır vereyim : Aslında Hasan adlandırdığım bu bu öğrenci oğlan benim . . . Okurlarım utandığım için adımı gizlemek istemiştim . . . .
Nemet Tahir

Yorum Yapın

Yorum yapmak için buradan giriş yapmalısınız.