Doğayla arasına duvar ören insan
” Doğayla arasına duvar ören insan giderek ona yabancılaştı. Böylelikle doğanın bütünlüğü içinde olan kendine de yabancılaştı. Bugün doğa bilim ve teknolojinin son güçleriyle üzerine abandıkları bir nesnedir.
Günümüzün sömürü ve hükmetme üzerine kurulu olan düzeninde doğa da, gelişme ve kalkınma uğrunatüketilen bir metadır. Doğanın metalaşması onu bir tüketim nesnesine dönüştürmüştür. Tüketim nesnesi doğa kaçınılmaz olarak, giderek atık haline gelir. Bu gidiş engellenmezse yeryüzünde yaşama olanağı kalmayacaktır.
Spinoza insan bedeninin doğada onu oluşturan birleşik bireylerden biri konumunda olduğunu söyler. Bu referansla denilebilir ki yok edilen, tahrip edilen doğa değildir, insanın kendisidir de.
Umut Germeç de benzer bir şekilde açıklar düşüncesini; “Doğanın kirletilmesi, insanın kirletilmesi demektir; hem fiziksel, hem de tinsel…” der.. Çok da doğru söyler. Germeç’in resimlerinde beden ve doğa arasındaki yarılmayı görürüz. Ağaç gövdelerine insan bedenleri gömmüştür. Bu yarılmayı gösterirken bize doğayla insanın özdeşlik ilişkisi içinde olması gerektiğinin kaçınılmazlığını vurgulamaktadır. Aynı zamanda henüz ruhunu yitirmemiş insanları,“Toplu durmaya eğilimli”, “kardeşçe” yaşayan insanları yüreklendirme çabasındadır..”
Yrd. Doç. Dr. Solmaz Bunulday Hasgüler
Düş Yolcusu Sanat Durağı, Umut Germeç Resim Sergisi
23 Kasım – 6 Aralık 2013
Açılış kokteyl 23 Kasım 2013 Cumartesi, saat 17:00 – 20:00 arası
Bağdat Cad. Plaj Yolu. Haldun Taner Sok. No:16/B Caddebostan
0216 386 99 03
UMUT GERMEÇ
1963, Tokat’ta doğdu.
1982 – 87, MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü, Neşet Günal, Neş’e Erdok, Devrim Erbil
Atölyeleri’nde eğitim gördü. Gravür Atölyesinden sertifika aldı.
1987 – 90, MSÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, Resim Bölümünde Yüksek Lisans yaptı. Yüksek Lisans
Programı içinde Litografi Atölyesinde baskı çalışmaları yaptı.
1990, MSÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde Sanatta Yeterlik Programına başladı. Çeşitli nedenlerle ara
verdiği programını 2002 yılında, “Ağacın Konu ve Teknik Bağlamında Resim Sanatı İçerisinde Yeri ve
Önemi” başlıklı çalışmasıyla tamamladı.
2006 – 09, M.S.G.S.Ü G.SF. Resim Bölümü Gravür Atölyesi’nde ve Temel Eğitim Bölümü’nde Öğretim
Görevlisi olarak çalıştı. 2009 yılında Öğretim üyesi olduğu Ç.O.M.Ü. G.S.F Resim Bölümü’nde görevini
sürdürmektedir. İ.T.Ü. G.S.B. Gravür Atölyesi’nde de Kazı Resim dersini vermektedir.
Öğreniminin yanısıra 1981 yılından başlayarak yalnızca şiir kitapları yayımlayan bir yayın kuruluşunda
1991 yılına kadar çalıştı. Yayın alanında kitap kapakları, afiş, desenleme gibi işler yaptı.
1998 İstanbul Eczacı Odası üyelerinin katılımıyla ’Atölye Gece’yi kurdu. Bilsak’ta başladığı sanat
eğitimciliğini burada sürdürdü. 2003’te Beyoğlu’nda “ Sanatodası” adlı galeriyi sahipleriyle birlikte
kurdu, adını koydu ve bir dönem danışmanlığını yaptı.
2010 yılında “İstanbul’la yüzleşme – Yüz Çağdaş İstanbul Gravürü” sergileri ve kitabı projesini
gerçekleştirdi.
Doğadaki bütünselliğin, insanın içini oluşturmasında ve anlatmasında yeterliğidir, sanatçının altını
çizdiği. Şiirsel olanın açıkta bırakmaksızın kavrayışıyla… “Elmanın kokusu yitmişse, resimden,
edebiyattan, dilden, kültürden de yitirilmiştir…” der. Resim kadrajındaki doluluk ondaki doğa
imgesinin taşmasıdır. Tuvallerinde üst üste yağan renk tuşlarıyla devinerek kendi lirik doğasını
oluşturur.
Şiir, Umut Germeç’in sanatsal eylemini besleyen öteki kaynaktır. Cumhuriyet Dergi, Varlık Dergisi,
İnsancıl, Evrensel Kültür, Berfin Bahar gibi değişik süreli yayınlarda şiirlerini ve sanat üzerine yazılarını
yayımladı.
Son Yorumlar