AÇIK RADYO

13 Kasım 1995‘te yayına geçen Açık Radyo, İstanbul ve çevresine yayın yapan “bölgesel” bir radyo istasyonu. Çoğulcu demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel insan hak ve özgürlükleri dışında, hiçbir “ideoloji”ye bağlı değil.

14 yıllık yayın hayatı  içinde, toplumun çeşitli kesimlerinden ve meslek dallarından gelen, kimisi de işsizler kategorisine giren ve yaşları 9 ile 75 arasında değişen 954 kişi Açık Radyo’da 845 program yaptı. Haftada 7 gün 24 saat yayın yapan Açık Radyo’da şu anda her hafta 203 programcı, 147 ayrı program yapıyor.

Açık Radyo’da 14 yıl içinde yaklaşık 14,000 konuk ağırlandı. Noam Chomsky’den Richard Falk’a, Arundhati Roy’dan Robert Fisk’e, Joseph Stiglitz’den Dani Rodrik’e, Bill McKibben’dan George Monbiot‘ya, Amira Hass‘tan, Uri Avnery’ye, İbrahim Ferrer’den Bertrand Cantat’ya, Ajda Pekkan’dan Nil Karaibrahimgil’e, Cem Boyner’den Bülent Eczacıbaşı’na, George Soros’tan Michael Albert’a, Orhan Pamuk’tan Vüs’at O. Bener’e, Arif Mardin’den Ahmet Ertegün’e, İdil Biret’ten Ayla Erduran‘a, 3 yaşındaki genç biniciden 93 yaşındaki tecrübeli müzisyene, 8 yaşında küresel ısınma karşıtı aktivistten, 80 yaşında sinema makinistine, dört sene boyunca, her gün en az üç konuk…

Açık Radyo, Avrupa’nın 4 radyosu, Nova/Paris, Multikulti/Berlin, Mavi Tuna/Viyana, Radio 3/Varşova ile dünya müziği ve web alanında ortak projeler ve birçok “program değiş tokuşu” yaptı. 1949’dan beri Berkeley, California’dan yayın yapan KPFA radyosundaki Music of the World programı 26 Ekim 2009’da başlayan 30. yayın döneminde yayınlanmaya başladı.

Genel Sadası, Haber + Müzik + Kişilik‘ten oluşuyor.

14 yılını tamamladığı  yayın hayatı boyunca Açık Radyo’da haber ve yorum, genel kültür, felsefe, dil, çevre, ekoloji, doğum, kadın, çocuk, gençlik, üniversite, gönüllülük, İstanbul, Avrupa, Avrupa Birliği – Türkiye ilişkileri, barış hareketleri, savaş tarihi, tarih, matematik, bilim, teknoloji, bilim-kurgu, mitoloji, antropoloji, ekonomi, edebiyat, şiir, kitaplar, dergiler, drama, sinema, tiyatro, plastik sanatlar, şehircilik, psikiyatri, trafik, iş dünyası, çalışma hayatı, sağlık, beslenme, futbol, spor, amatör spor, doğa, gezi, deprem ve âfetler, iş kazaları ve güvenliği, çocuk hakları, hayvan hakları, küreselleşme, sosyal hareketler, sivil toplum ve diğer pek çok konuda programlar yapıldı.

Dünya Müziği, Caz, Blues, Rock, “Oldies”, Folk, Klasik Batı Müziği, Klasik öncesi dönem müzikleri, Ortaçağ müzikleri, Troubadour müzikleri, Opera, Osmanlı-Türk Müziği, Türk Halk Müziği, Rebetiko, Sefarad şarkıları, Chanson, Reggae, Dub, Rap, Hip Hop, Latin, Brezilya, Küba, Operet, Müzikal, çeşitli alt türleriyle Elektronik Müzik, serbest doğaçlama müzikleri, minimal müzik, deneysel müzik, Farsî müzikler, Hindistan müzikleri, Bollywood müzikleri, Paraguay müziği, Sovyet, İskandinav, Amerikan, İngiliz, Fransız, Rus Senfonileri’nden örnekler çalındı.

Oğuz Atay (ölümünün 30. yıldönümünde, 12 hafta boyunca Tehlikeli Oyunlar okuması); Bach (ölümünün 250. yılında, 4,5 yıl); Beatles (6 ay/104 saat); Brecht (ölümünün 50. yılında, 6 ay); Brel (ölümünün 25. yılında, 6 ay); Springsteen (60. yaş gününde, 6 ay);  Dylan (60. yaş gününde, 1 yıl), Elvis (ölümünün 25. yıldönümünde, 1 ay); Freud (6 ay); Michael Jackson (50. doğum yıldönümünde 6 ay); Kafka (125. doğum yıldönümünde Dönüşüm okuması, 22 program); Lennon (ölümünün 25. yıldönümünde, 6 ay); Madonna (50. yaş gününde bir ay); Münir Nurettin Selçuk (100. yaş gününde, 1 ay) gibi çok sayıda belgesel yapıldı.

40. yılında 68 Devrimi (Mayıs 2008 boyunca); 50. yıldönümünde 6–7 Eylül Olayları, 75. yıldönümünde Sacco ve Vanzetti idamları, 20. yıldönümünde Sabra ve Şatila katliamı, 25. yıldönümünde 12 Eylül darbesi, 1. yıldönümünde 11 Eylül, 30. yıldönümünde 15 -16 Haziran olayları, 1. yıldönümünde 17 Ağustos Depremi (“Yer Yarıldı, İçine Girdik”) ve 10. yıldönümünde 17 Ağustos Depremi (1 hafta); her yıl yıl sonu değerlendirmeleri: Geçen Yılın Ardından: 1996 – 2008 gibi özel aylar, haftalar, günler düzenlendi.

Açık Radyo 1996’da İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası II. Habitat Zirvesi boyunca (10 gün) konferansın “yarı-resmî radyosu” olarak, düzenli bir şekilde Türkçe ve İngilizce özel yayın yaptı.

Açık Radyo, hayatın kaynağı olan doğaya karşı girişilen büyük tecavüze, yani küresel iklim değişikliği tehlikesine karşı uyarı çanlarını ilk günden çalmaya çalıştı. Canlılar âleminin karşı karşıya bulunduğu en büyük tehlikenin, insanın doymak bilmez tüketim iştahından kaynaklanan küresel ısınma olduğu bilgisini yayına geçtiği günden itibaren, bıkmak bilmeden dinleyiciyle paylaştı. Alternatif enerji kullanımı alanında ise Açık Radyo’nun -kendi çapında- iki küçük öncü çalışması oldu: 2005’te Greenpeace gemisi Anna’dan güneş enerjisiyle naklen canlı yayın yaptı. Birincisini de, 1998’de Greenpeace’in bir kamyonundan yapmıştı…

Açık Radyo, “insanlığın kendi evi olan gezegenle ilişkisinde belirleyici bir yıl olacağı”  düşünülen 2009’da, dünyanın belki de en önemli küresel toplantısı olan Kopenhag Konferansı’ndan hemen önce, 24 Ekim Uluslararası İklim Eylemi gününde, gezegenin, herhangi bir konuda şimdiye kadar gördüğü en büyük ve en yaygın siyasi eylemin bir parçası oldu. Gökkuşağı renklerinde bir şal üzerinde kocaman bir dünya maketini Galatasaray’dan Galata’ya yuvarlaya yuvarlaya yürüdü…

Açık Radyo, yayına geçtiği gün, Bosna-Hersek’teki savaş devam ediyordu; o da sözü ve müziği ile altta kalanların yanında oldu. Irak’ın ahlâk ve hukuk dışı işgaline belki de dünyada ilk “uyanan” mecralardan biri oldu. Açık Radyo insanlık tarihinin gördüğü en büyük barış gösterilerinde Londra ve New York’la bağlantıdaydı. Türkiye Cumhuriyet tarihinin en önemli Meclis kararlarından birinin alındığı gün Ankara’da yapılan tarihî kitle gösterisi sırasında Sıhhiye Meydanı’ndaydı: “Tezkere”nin reddine giden süreci “naklen canlı yayın”la o meydandan aktardı. Irak Dünya Mahkemesi’nin İstanbul Nihai Oturumu’nda tarihî Darphane-i Âmire binasındaydı; tanıklıkları ve Vicdan Jürisi’nin tarihi kararını, üç gün boyunca, belli periyotlarla naklen canlı yayınla aktardı.

Açık Radyo, dünya barış hareketini, dünya adalet hareketlerini, Dünya Ticaret Örgütü Seattle toplantısını, Cancún toplantısını Dünya Sosyal Forumu Porto Alegre, Mumbai toplantılarını, Avrupa Sosyal Forumu Cenova, Cenevre toplantılarını, Amerika Halklar Zirvesi’ni, vb. mümkün olduğu oranda “içeriden” ve “gömülü” medyanın dışından izlemeye çalıştı.

Açık Radyo 17 Ağustos 1999’daki Gölcük depreminden itibaren Deprem İletişim Merkezi (ARDİM) olarak yoğun bir faaliyet gösterdi. 60 gün süreyle tüm formatını değiştirip radyoyu kesintisiz bir “telsiz çevrimi”ne dönüştürdü ve ihtiyaçlarla imkânları buluşturan bir köprü olmaya çalıştı.

Açık Radyo, 1997 ve 1998’de İstanbul Müzik Şenliği 1 ve 2’yi (Pozitif ile birlikte) düzenledi. Klasik Batı Müziği’nden Halk Müziği’ne, Dünya Müziği’nden Caz’a, Arabesk’ten Salsa’ya binbir müzik türünün, çocuk etkinliklerinin, uluslararası panellerin, dünya prömiyerlerinin, video gösterilerinin, dans atölyelerinin (toplam 125 etkinlik) yer aldığı şenliklere yaklaşık 10’ar bin biletli izleyici katıldı.

Açık Radyo 1998’de “Magnum’un Gözünden Dünyada ’68”, 2000’de “XX.Yüzyılın Portreleri” başlıklı iki büyük fotoğraf sergisinin düzenlenmesine ortak oldu; bu sergilerin her birini 8’er bin civarında insan gezdi. Altı yıl aradan sonra Açık Radyo, 2006 yılında teması “NatürMort”, yani “Ölü Doğa” olan ve küresel iklim değişikliği konusuna dikkat çeken bir ortak sergi düzenledi. Sergi, Türkiye’nin önde gelen ressam, heykeltıraş ve fotoğrafçılarından 83 sanatçının ve 6 sanat galerisinin katılımıyla gerçekleşti. Sanatçılar eserlerin satışından elde edilen geliri Açık Radyo’ya destek olarak bıraktılar.

Açık Radyo ve radyoculuk, medya ve işlevleri, bağımsız medya ve demokrasi, çevre, küresel iklim değişikliği ve küresel adalet, barış, Avrupa Birliği, müzik, vb. üzerine birçok üniversitede (İstanbul, İstanbul Bilgi, İTÜ, Boğaziçi, Galatasaray, Yıldız Teknik, Marmara, Mimar Sinan, Koç, ODTÜ, Gazi, Edirne, Kadir Has, Bahçeşehir, Yeditepe, Kocaeli, Çukurova, Eskişehir), İstanbul ve başka birçok ilde lise ve ilköğretim okullarında, ana okullarında ve yurt çapında çeşitli kültür merkezlerinde 350’ye yakın konferans verildi, panellerde temsil edildi. (Ayda sekiz, haftada 2)…

Her birinin ayrı temaları  olan (“çingeneler”den – “country”ye), 50’den fazla parti düzenlendi.

Açık Radyo’da yapılan programlardan “kaynak kitap”lar doğdu.

Ödüller:

1995 Kasım – 2009 Ekim tarihleri arasındaki yayın süresi içinde Açık Radyo  42 ödüle lâyık görüldü. Bazıları şunlar: 2009: Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, çevre ve küresel ısınma konularında yapmış olduğu çalışmalardan dolayı Küresel Isınma Kurultayı Duyarlılık Ödülü. 2009: Gülhan Kadim Sertdemir’in Kuranderde Kalanlar Programı ile IX. Lions Tiyatro Ödülleri 2008-2009 Sezonu Özel Ödülü, İstanbul Tapip Odasının ‘Basında Sağlık Ödülü’ne layık görüldü. 2007: İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi 100. Yıl “En”leri içinde “En Çok Dinlenen (Yabancı) Radyo ödülü. 2005:Yılın Bölgesel Radyosu, (Radyo Televizyon Gazeteciler Derneği); 2003 – Yılın En İyi Radyo Programı (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti); 2002 – Yılın En İyi Radyosu (Çağdaş Gazeteciler Derneği) 2001 – Yılın En Başarılı Radyosu (İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi); 2000 – Yılın En Beğenilen Radyo Kanalı (Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi); Türkçe’yi En iyi Kullanan Radyo ve Programcılar dalında 2 ödül (2001/2000)…

Açık Radyo, yeryüzünde internetin yeni yeni yaygınlaşmaya başladığı bir tarihte (bütün dünyada kullanıcı sayısının yalnızca birkaç on milyon civarında olduğu)1997 yılı başında internet üzerinden yayınlanmaya başladı. (www.acikradyo.com.tr ) Açık Radyo’nun internet üzerinden canlı yayınını dinleme olanağı da mevcut.

Açık Radyo web mekânında 30 bin civarında yazı, röportaj, analiz, fotoğraf, karikatür, çizim vb. yer alıyor. Sitenin aylık ortalama kullanıcı sayısı 50 bin ve sayfa açılımı da 300 bini buluyor.

Dinleyici Destek Projesi

Bu, bir bakıma Açık Radyo’nun “yaşam biçimi”dir; Açık Radyo’nun bağımsızlığının sürdürülebilir olmasını hedefler.

Dinleyici Destek Projesi, 2004 yılı Mart ayında “Açık Radyo Dinleyicisini arıyor!” şiârı ile başladı. Amaç, kurucuların ve  gönüllü programcıların kolektif çabasının, dinleyicinin katılımı ile tamamlanmasıydı. Yani,  birkaç bin dinleyicinin, her yıl tekrarlanan sürekli maddi katkısı –ve fikrî  katılımı– ile, sürdürülebilir, kalıcı bir mecra olma hedefine ulaşmak.

2009 yılında destek olan dinleyici sayısı, birçoğunun her yıl desteğini yenilemesiyle, 4500’ü aştı. 6. yılını geride bırakan proje, bu anlamda sürdürülebilir bağımsızlık modelinin, yani “Hep Açık Radyo”nun mümkün olduğunun da güçlü bir kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.

15. Yılında Açık Radyo

Ana akım medya dışındaki bağımsız duruşu ile alternatif bir mecra sayılabilecek Açık Radyo, gerek kuruluş, yapı ve işleyişi, gerek sözel ve müzik programları ve gerekse internet üzerindeki yayınlarıyla:

-  dünyanın gidişatı konusunda bir bilgi ve duygu paylaşımında bulunma;

-  tartışma, etkileşme ve geleceğe ilişkin örgütlenmeye yönelik bir “forum” olma;

-  kısacası, başka bir dünyanın mümkün ve zorunlu olduğunu gösterme

yolundaki çabasını  on beşinci yayın yılında da azimle sürdürüyor.

Yorum yapın

Yorum yapmak için buradan giriş yapmalısınız.