NEVİN ALADAĞ

1972 yılında Van’da doğan Nevin Aladağ Münih Güzel Sanatlar Fakültesi’nde heykel eğitimi aldı. 2002 yılında ise Ku¨nstlerhaus Bethanien’da misafir sanatçı programını tamamlamak üzere Berlin’e taşındı.

Sanatçının yerleştirme, video ve performansları bir çok uluslararası müze ve bienalde gösterilmiştir. Bunların arasında Museum of Contemporary Art Tokyo – MOT (2011); MOVE, Haus der Kunst Münih, (2011); The Hayward Gallery, Londra, (2010); XIV Biennale Internazionale di Scultura, Carrara, (2010); Riso Museum, Catania ve Palermo, (2010); TBA 21, Viyana, (2010); Biennale Cuveé, Linz (2009) ve (2010); 11. İstanbul Bienali, (2009); The Al-Mamal Foundation, Kudüs, (2009); OPEN ev+a, Limerick, 2009 ve 8. Taipei Bienali, Tayvan, (2008).

Nevin Aladağ Berlin’de yaşıyor ve çalışıyor.

1 Yorum

  1. sanat haberleri diyor ki:

    NEVİN ALADAĞ SERGİSİ RAMPA’DA

    Rampa, 19 Nisan – 26 Mayıs tarihleri arasında Nevin Aladağ sergisine ev sahipliği yapıyor. Çalışmalarını Berlin’de sürdüren Nevin Aladağ’ın Türkiye’de açtığı en kapsamlı sergi olma özelliğini taşıyan bu sergi sanatçının daha önce Türkiye’de görülmemiş işlerini biraraya getirecek. Münih Güzel Sanatlar Akademisi’nde heykel eğitimi alan Aladağ’ın işleri performanstan videoya, fotoğraftan heykel, obje ve mekana özel yerleştirmelere uzanan geniş bir yelpazeye yayılır. Aladağ işlerinde popüler kültürel kodlar üzerinden ilerler ve kültürel ve sosyal kimlik üzerine yoğunlaşır. Aladağ işlerinde ele aldığı toplumsal kodların nasıl kullanıldıkları ve yorumlandıklarıyla ilgilenirken aynı zamanda birebir bu toplumsal kod ve işaretleri işinin parçası haline getirir. Aladağ’ın işlerinde belirli bir gruba ait olmaktan uzaklaşan kültürel ve soysal kodlar daha geniş bir görsel söyleme sahip imajlar ve düşünceler olarak karşımıza çıkar.

    Nevin Aladağ’ın Rampa’da sergilenecek video işlerinden olan “Hayat Arkadaşı / Significant Other” (2011) Milli Vanilli adlı müzik grubunun ünlü şarkısından bir alıntıyla başlıyor: “Girl you know it’s true, oooooooh, I love you”… Kadın ve erkek iki oyuncu şarkının nakarat bölümünü küçük bir platform üzerinde söylüyorlar. Aşık olduğu kadına şarkılar söyleyen bir adamdan daha hakikatli, daha duygusal, daha güzel bir şey olamayacağını düşünürüz. Ama gerçekten öyle mi? Milli Vanilli 1989 yılında bu şarkıyla dünya müzik listelerini altüst etti. Bir yıl sonra, albümdeki vokallerin kendilerine ait olmadığı anlaşılınca başarıları büyük bir skandala dönüştü. Pop müzik tarihindeki en büyük sahtekârlıklardan biri gerçek aşkın itirafı üzerine kurgulanmıştı…

    Nevin Aladağ’ın videosu sadece “sahte” olan “gerçek” olanla karşı karşıya getirmekten ibaret değil… Pop müzik aslında bireye (“sana”) hitap etmeye söz vermişken bir yandan da tüm dünyaya seslenerek sihirli yalanlar söyler. Hepimiz bunun bir yalan olduğunu biliriz ama buna hepimiz inanırız. Pop müziğin verdiği sözü kelimenin tam anlamıyla evrensel bir dil olarak kabul eden Aladağ’ın benimsediği strateji ise daha rafinedir. “Hayat Arkadaşı / Significant Other”da bahsedilen şarkının yanısıra aşk ve ilişkiler hakkında farklı kişilerin görüşlerini de duyarız. Daha doğrusu sahnedeki iki başkahraman bu hikayelere dudaklarını kıpırdatarak eşlik ederler. Erkek oyuncunun dudakları hareket ederken kadın oyuncunun sesini duyarız. Kadın oyuncuyu görsek de duyduğumuz bir çocuğun veya bir yabancının sesidir. Yaratılan etki rahatsız edicidir: Asıl konuşan kimdir?

    Nevin Aladağ’ın pek çok eserinde olduğu gibi “Hayat Arkadaşı / Significant Other” da özgün ifade ile canlandırma arasındaki çizgiyi bulanıklaştırarak; kimliği cinsiyet, yaş ve köken ile sınıflandırılmış bir durumdan tartışılabilir olana dönüştürür. En basit ve aynı zamanda en karmaşık sorular bu külliyatın tam merkezinde yer alır: Biz kimiz? Nasıl yaşamak istiyoruz? Kökenimiz nedir? Yanıtları arayan Aladağ belki de bizim kültürel DNA’mızı soruşturur: içerideki ile dışarıdaki, birey ile toplum, kararlılık ile özgürlük burada çatışır.

    Telden yapılmış bir heykel olan “Makrame / Makramé” (2012) isimli işinde ise düğüm biçimleri telin içinde bulunan şablonun görselleştirilmiş halidir. Aladağ, yine yüzey (bezeme) ile yüzeyin arkasındakini (içsel yapı) zıtlık halini karşı karşıya koyarken bu sefer öyküsünü pop kültürün evrensel dünyasında değil, daha yerel olan folklorun çevresinde kurgular. Belki de 2000 yıllık eski bir Orta Asya oyununu belgeleyen bir dizi fotoğraftan oluşan “Beş Taş Oyunu” (2009) adlı eserde de gelenek ve hatıralar yine önemli rol alırlar. Van’da doğan Nevin Aladağ bu oyunu annesinden öğrenmiştir. Kalıtsal bir kültürdür bu, bir dizi kuraldan oluşsa da sayısız varyasyona sahiptir.

    Sergideki en büyük eser ilk kez Rampa’da sergileniyor ve her şeyi bir seviye daha yukarıya taşıyor. Aladağ, porselenden yapılmış ve insan vücudundan alınmış kalıplardan oluşan bu eserin parçaları galerinin duvarına sanki bir tırmanma duvarı gibi yerleştiriyor. Sanatçı, izleyenleri duvardaki formlara yaslanmaya ve kendi vücutlarının belki de toplumun ortalaması da olabilecek bu montaj kalabalığına uyup uymadığını görmeye davet ediyor. İzleyici mutlaka eşleşen ve kendi bedeniyle hiç de uyuşmayan çeşitli parçalar bulacaktır. Belki de duvardaki bu parçaları Milli Vanilli şarkısındaki “sen” ile karşılaştırabiliriz çünkü her ikisi de birey ile evrensel arasında salınmaktalar, her ikisi de bir biçim düzeniyle kurgulanmışlar ve her ikisi de bunu kırıp aşacak özgürlüğe sahipler.

    Cevaplamak için giriş yapın

Yorum Yapın

Yorum yapmak için buradan giriş yapmalısınız.